Dünya yeni bir fanatik saldırıyla sarsıldı. Yenizelanda’da iki camiye yapılan saldırıda 49 kişi öldü ve bir o kadar da yaralı var. Ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.

İnsan kılıklı ırkçı saldırgan 2016 yılında Türkiye’ye gelmiş ve 43 gün İstanbul ve İzmir’de kalmış. Selçuk’ta Meryem Ana Kilisesi var. Burası Hıristiyan hacılar için özel bir anlam taşıyor.

Saldırganın başkan Erdoğan’ı hedef alan tehditleri var.

Başkan Erdoğan “saldırı bireysel tacizden toplu katliam moduna geçmiştir” diyerek olayın vahametini ortaya koyarken gün içinde bir heyeti de Yenizelanda’ya gönderdi,

Dünya liderleri terörü lanetledi ve başsağlığı dinledi. Amerika, Rusya, İran, Almanya, İngiltere, Fransa

Ömer Çelik, “Avrupa’yı ırkçılık ve İslamofobi konusunda çok uyardık. Bir terörist eğer Müslüman ise hemen İslam kelimesiyle eş tutuluyor. Cami, kilise, havra her nereye saldırı yapılıyorsa bu terörizmdir” derken Binali Yıldırım, “terörün her türlüsünü lanetliyorum.” İfadelerini kullandı.

Dünya ne yazık ki yine radikal bir kişinin kanlı saldırısı ile sarsıldı. İfrat ve tefrit terminolojide aşırı gitme veya tersi olarak ifade edilirken bunun güncel literatürde bir karşılığı da aşırıcı, fanatik veya radikal ile eş tutulabilir kanımca.

Dünya ne çektiyse empati yeteneğinden yoksun kökten inançlı diye tabir edebileceğimiz bu radikallerden çekti.

Burada sorulması gereken soru şu; Charlie Habro ile yürüyüşe giden liderler iki camide katledilen Müslümanlar içinde kol kola girip yürüyüş yapabilecekler mi? Yoksa kuru bir kınama ile mi geçiştirilecek?

Kara Afrika ve mazlum Müslüman diyarlarında insan canı önemli değildir kimilerince.

Fanatik yobazların yaptığı saldırılar eğer sözüm ona Müslüman ismini çağrıştırıyorsa kol kola girip her türlü açıklamayı yapar Batılı liderler. Ama saldırı bir Hıristiyan tarafından yapılmış ise sadece bir beyanat ile geçiştirilir.

Batı ne zamana kadar bu ikiyüzlü siyaseti devam ettirecek?

Medeniyetler Çatışması ve Huntington haklı mı çıkarılmaya çalışılıyor?

Armageddon savaşının ön hazırlıkları mı bu yaşananlar?

Dünya liderleri en az Başkan Erdoğan kadar yürekli davranıp açıklama yapmaları ve dahası iş birliği ile tüm insanlık ailesini tehdit boyutuna varacak olan bu gidişata bir dur diyebilmelidir.

Hepimiz Adem ile Havva’nın çocuklarıyız. Ama içimizde iyi niyetli Habiller olabileceği gibi kötü niyetli Kabiller de olabilir. Radikalizm, fanatizm insanlık ailesine bir şey kazandırmadı. İster Müslüman, ister

Hıristiyan ve isterse de Yahudi olsun, fanatizm ile gidilecek bir yol yok. Birbirimizi anlayıp, farklılıklarımıza saygı göstermek zorundayız.

Bugün yas günüdür.

Bugün farklılıkların göz ardı edilip insanlık ailesi olarak matem tutma günüdür.