*Hava yolculuğunda Batmanlılar uzun süredir çile çekiyor. Ege’ye Batmanlılar, direkt uçak bulamıyor. Hemen hemen her mevsim boğulma vakalarının yaşandığı koca bir şehirde; donanımlı bir dalgıç ekibi de yok. Bitlis-Tatvan ve Elazığ’dan gelen dalgıç ekipleri, günler sonra akarsularda boğulanların cansız bedenine ulaşabiliyor…

*Batman, son dönemlerde aşırı göç aldı. Kent merkezi nüfusu bir anda yarım milyona ulaştı.2009 ve 2010 yıllarında yoğun göç alan Batman, son dönemlerde ise artık göç veren ‘İl’ oldu. Petrol şehri kuruluşundan bu yana göç aldı. Artık köylerde de yaşamlarını sürdürmek isteyenlere de destek verilmeli…

HAVA YOLCULUĞUNDA SEFERLER YETERSİZ

Batman’da ele alınması gereken önemli konulardan biri de hava ulaşımıdır.

Daha önce birçok kez yazdım.

Batman’dan hava ulaşım çok pahalı ve çok yetersiz.

Batman’dan sadece iki büyük şehir İstanbul ve Ankara’ya ulaşım sağlanıyor ve aktarmalı İzmir ile Antalya’ya yolculuk ise neredeyse yarım gün sürüyor Batman’dan.

Yolcular çile çekiyor.

İstanbul ve Ankara uçaklarında da bilet fiyatları el yakıyor.

Uçaklar bölgenin hemen her İl’inde sefer artırıyor, Batman hariç.

Nedense Batman’daki Oda ve STK’lar, hava yolculuğu ulaşımında kafa yormuyor.

Özetle söylemek gerekirse; Batman’da acil çözmesi gereken sorunlardan biri de hava yolu ulaşımı.

Hiç unutulmasın; sorunların çözümünde katkısını olmayan sembolik konumdaki bazı Oda ve STK’ların, bu şehre hiç faydası olmaz…

*********

PROFESYONEL BİR DALGIÇ EKİBİ YOK

2006 Yılında İluh Deresi’ndeki sel baskınında mahsur kalanların yakınlarından duyduğum feryat sesleri ile geçen hafta balık avlamak istediği sırada Batman çayının azgın sularına kapılarak, hayatını kaybeden 18 yaşındaki Süleyman Çelik’in yakınlarının sesleri adeta birbirine karıştı.

Tam 6 gün sonra Çelik’in cansız bedenine ulaşılmıştı. Cesedin bulunması için arama çalışmalarını izlerken, Batman’a neden donanımlı bir dalgıç ekibinin kurulmadığını kendi kendime sordum.

Batman’ın çevresi akarsularla çevrili.  

Ilısu Barajı da su tutmaya başladı.

Batman il sınırlarından geçen akarsularda yaz mevsiminde ortalama 15-20 kişi boğuluyor.

Bir boğulma vakasında Bitlis-Tatvan ve Elazığ’dan arama kurtarma ekiplerinin buraya nasıl yetişeceğini merak ederken, Allah göstermesin boğulma vakalarında ceset arama çalışmaları böyle günlerce mi sürecek?

Evet AFAD arama kurtarma çalışmalarında can simidi gibi.

Ancak çevresi akarsularla çevrili Batman’a mutlaka profesyonel bir dalgıç ekibi de şart.

**********

KÖYDE EV YAPANA İMKAN SAĞLANSIN

Son 9 yılda Batman göç vermeye başladı.

Batman kurulduğundan bu yani 2010 yılına kadar hep göç alan bir şehirdi.

Ilısu Baraj golü altında kalan yerleşim birimlerinde yıllarca yaşamlarını sürdürenler, topraklarından kopmak istemiyorlar. Bakın, Hasankeyf ilçesine bağlı Irmak, Kavakçık, İncirli ve Palamut-Keçeli mezrası sakinleri kendi imkanlarıyla ev yapıp doğup büyüdükleri topraklarından uzaklaşmak istemiyor.

Köylüler, evin yarı maliyeti kadar proje parası, harç parası ödemek istemiyor.

Maalesef bazı sorunlarla baş edemeyince, köylülerin bir kısmı köyden şehre taşınıyor.

Oysa köyler terk edilmemeli, çiftçi köyde üretim yaparak toprağını korumalı.

Bunun için de ilgili kurumlar harekete geçmeli…

************

SİNİR BOZAN ŞEHİR İÇİ TRAFİK

Bu şehirde her gün, her saat trafikte sıkışıp kalan ambulanslar birçok kişinin sinirini bozuyor.

Zaman zaman bu manzaraya tanık oluyoruz. Hastanelere ulaşmaya çalışan ambulanslar trafikte sıkışıp kalıyor. Bazı sürücüler ambulans sirenini duyunca hemen yol vermeye çalışıyor.

Bazılarının ise hiç umurunda olmuyor. Ambulansa yol vermeyen araçları görünce de insan şaşırıp kalıyor. Ya arkadaş, o ambulansın içinde senin çocuğun olmadığını nereden biliyorsun?

Tüm sürücülere tavsiyemiz, ambulans sireni duyduğunuzda güvenli bir şekilde kenara çekilin, ambulansın geçişine izin verin...

Geçenlerde Batman’ın göbeğinde bir karmaşa vardı. İki araç yan yana geçerken birbirlerini sıkıştırmışlardı. Çevreden yetişenler birbirlerine giren araç sürücülerini ayırmaya çalışıyor. O sıkışıklıkta bekleyen araçlardan biri önündeki araca korna çalıyor. Araçtan iri yarı biri inip “Neden korna çalıyorsun?” diyerek küfür etmeye başlıyor. O kavşaktan geçen üç-beş duyarlının müdahalesiyle olay büyümeden önlenmişti.

O manzarayı izlerken şu dersi çıkardım; Trafikte veya başka bir yerde, karşınızdakini güçsüz görüp ezmeye çalışmayın. Onun da bilmediğiniz bir gücü olabilir ve başınızı hiç yok yere derde sokabilirsiniz.

Kalın sağlıcakla…