Bir otomobil modelinin o civarda yaşayan halk üzerinde olumsuz manada ne kadar etki edebileceğine dair bilimsel bir araştırma yapılsa ne tür sonuçları olacağına dair verileri sizlerde merak ettiniz mi hiç?
Batman’da kâbuslar yaşatan otomobil; Beyaz Toros
Ne ocaklar söndü Toros marka arabayla
Kimler kaybedildi sorguya götürüyoruz diye
Her daim önde iki kişi olurdu. Arkada da bir
Mahallelerde tur atarlardı saatteki hızları 20 km olurdu
Gençlerin önünde durup da birini sordukları ya da kimlik sorguladıkları anda nefesler tutulurdu
Araçlar her daim aynıydı her ne kadar plakaları ha bire sabahtan akşama değişse de
Ekşi Sözlük web sitesinde sivil polis aracı diye yazdığınızda şu yazılar çıkar karşınıza
Sivil polislerin kullandığı arabalara denir. Halk arasında beyaz Toros olduklarına dair yaygın bir inanış olmasına rağmen gerçekte çok değişik marka ve modellerde olurlar. Plakaları genellikle her gün değiştirilir, hiç bir plaka gerçek değildir. Az nüfuslu bir ile ait 3 harfli plaka görürseniz de böyle bir araç olduğuna yorabilirsiniz(Erişim 08.09.2014)
Bir yakınım ile İstanbul’da geziyorduk. Kendisi TPAO şirketinde çalışan ve yurt severliğiyle bilinen bir kimseydi. Peşmerge Batman’a geldiğinde elinden geldiğince organize olmuş, kendi milletinden olan bu biçarelere yaşam alanları sunmaya çalışmıştı
İstanbul’da turluyorduk ve takvimler 1993 senesini gösteriyordu. Batman karışmış kimin kimi niçin öldürdüğü belli değildi. Faili belli cinayetleri araştırmak için Batman’a gelmiş olan Kürt Parlamenter Mehmet Sincar faili belli cinayete kurban gitmişti. Batman’da sokağa çıkma yasağı vardı.
Batman’da kara bir terör tüm hızıyla esiyordu
Bu durumdan bir nebze kurtulmak için İstanbul’a gelen bu güzel insan bir anda irkilecekti. Çok yakınımızdan geçen beyaz bir Toros bu kişiyi irkiltmişti. Durdu ve bana dönüp “bu araba Batman’da yakınımızdan geçseydi ne korkardık değil mi?” dedi.
Korktuğumuz araç zırhlı personel taşıyıcı BTR değildi
Korktuğumuz araç her tarafı zırhla kaplı Sovyet yapımı T10 Tankı değildi
Korktuğumuz araç F16 bombardıman uçağı değildi
Tekme atsan yamulacak, Molotof atsan havaya uçacak kıçı kırık bir binek Toros idi
Ama dönemin coğrafyasında Kürt halkının en korku verici hikâyelerinde bu marka otomobil vardı
Gece evimize siviller geldi, kocamı Toros arabayla götürdüler. Kocam kayıp
Kimlik kontrolünde Toros marka otomobile kardeşimi bindirdiler, halen kayıp
Çocuklarımı Toros marka otomobile bindirdiler. Yavrularım kayıp
Toros marka arabayla ilgili o kadar çok anlatılacak dram, o kadar dinlenecek anlatı var ki sormayın gitsin.
Toros marka otomobiller tarihin ilerlemesinden midir yoksa daha teknolojik olanlara yenilmesinden midir bilinmez artık görülmemekte. İçlerindeki sürücülerde tarih oldu. Aldıkları üç kuruş maaş için Türkiye Cumhuriyetinin en kadim halkına kan kusturan bu kişiler neredeler? Emekli mi oldular? Yaptıklarından pişmanlık hissediyorlar mı? Adalet tarafından bunlardan kaçı kodesi boyladı. Halen bıyıkları aşağıya doğru sarkık mı duruyor? Kendileriyle göz göze gelmekten korkan halka baktıkları o sert ve acımasız bakışlarını halen insanlara yöneltiyorlar mı? Selam verirken beynin sağ ve sol loblarını tokuşturuyorlar mı? Allah korusun, Toprağım, Devrem, Usta gibi kelimeleri arguman olarak kullanıyorlar mı? Yeri göğü inleten dönemin Valisi Salih Şarman Ankara sokaklarında topallayarak dolaşıyor. Acaba kendileri de tıpkı selefleri gibi sağlığından mı oldular yoksa gayet sağ ve sıhhatli olup uyuyan hücreler misali devranın tekrar kendilerinden yana evrilmesini mi beklemekteler?
Nazi Almanyasında Gestapo ve SS Subayları Yahudi biçareleri sırf Allah tarafından Yahudi bir ailede doğmuş olmalarından dolayı cezalandırmış, gaz odalarında zehirledikten sonra sabun olarak değerlendirmişlerdi. Sadece Yahudileri değil aynı zamanda Çingene, engelli ve eşcinsellerde bu uygulamaya maruz kalmışlardı. Ama tarih yaptıklarını affetmedi ve aradan 60 yıl geçmesine rağmen bu tür katliamlara imza atanlar Interpol ve İsrail gizli servisi tarafından ilerlemiş yaşlarına rağmen bulup gerekli cezayı kesti.
Bir zamanlar Toros marka otomobilleri kullanıp bölge halkı üzerinde terör estiren dönemin resmi görevlileri de acaba ilerleyen yıllarda ilerlemiş yaşlarına rağmen bulunup cezalandırılırlar mı?
Vicdan bazen haykırır. Tıpkı eski Terörle Mücadele Şube Polisi Ayhan Çarkın gibi. Çarkın bir demecinde “beni yargılayın, dayanamıyorum. Bizi pis işlerde kullandılar. Ben belki tek başıma 1000 kişiyi öldürmüşümdür” dedi. 
Tüm bu anlattıklarım bu gün önümden geçen eski kötü şöhretli Toros marka araç sayesinde aklıma gelenler. İçinde bana haince bakan bir kişi yoktu. Dört köşe şapkalı bir köylü vardı. Balıkçılık ile uğraşıyordu sanırım. Ağları, misinası arkadan gözüküyordu.
Bu gün Kürt ve Türk ayrımcılığını tarihe gömen, barış için uğraşan ve halkın teveccühünü kazanmış bir Cumhurbaşkanımız ve çok değerli bilim insanı olan bir Başbakanımız var. Beyaz Toros marka arabayı görünce eli kalbine giden dönemden bu günlere gelebilmiş olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Rabbim bir daha o kötü günleri bizlere yaşatmasın. Âmin âmin