Ne oluyor bizlere?

Nereye sürükleniyoruz?

Gençliğimiz nereye sürükleniyor?

Bıçaklı saldırganlar her tarafta can alıyorlar…

İstanbul’un göbeğinde güpegündüz 23 yaşındaki bir genç, herkesin gözleri önünde bıçaklanarak katledildi…

İstanbul’u bırak, Batman’a bak…

Sadece son bir yılda kaç gencimiz bıçaklanarak öldürüldü?

**

**

Ailelerin acılarını tazelememek adına ayrıntı vermeden ifade edeyim;

Batman’ın özel güvenlikle korunan Site semtinde, en büyük şehirlerarası otobüs terminalinde ve bir semt pazarında herkesin gözleri önünde üç gencimiz bıçaklanarak öldürüldü…

Bu gidişat hayırlı bir gidişat değildir…

Toplum olarak, halk olarak, asayişten sorumlular olarak, eğitimciler olarak, din adamları olarak bunun nedenlerini sorgulamalıyız…

Hiçbir ana birileri bıçaklayarak hayatına son versinler diye çocuk doğurmuyor. Onların yüreğine ölünceye kadar kor bir ateş sokmaya kimlerin hakkı var?

Nedir bu bıçaklı saldırganlık?

En ufak bir münakaşada hemen gerilip, bıçaklara sarılan ve sonuçlarını düşünmeden hareket edenler, hiç akletmez misiniz?

Ne kazanıyorsunuz?

Var mı bunun dünyevi ve uhrevi bir kazancı?

**

**

Toplumun can, mal ve ırz güvencesi gittikçe kalmıyorsa, oturup düşünmek gerekmez mi?

Her tarafta bir güvensizlik durumu var.

Madde bağımlılığıyla mücadelede iyi durumda değiliz.

Çocuklarımız, gençlerimiz risk altındaysa, evimizde rahat uyuyabilir miyiz?

Eğitim yuvalarının çevresinden hepimiz sorumluyuz…

Kendi adıma belirteyim; risk alarak kötülerle hep mücadele ettim, sağduyu ile hareket ederek sorunları gündeme taşıdım ve güvenli bir gelecek için üzerime düşen görevi yerine getirmeye gayret sarf ettim.

Birkaç yıl önce kentin gözde liselerimizden birinin öğrencilerine dışarıdan saldırı olunca, meselenin vahim boyutuna dikkat çekmiştim.

Taa o yıllardan beri bıçaklı saldırganlığın bu kentin en önemli meselelerinden biri olduğu gerçeğine inanıyorum.

Nitekim zaman beni haklı çıkarıyor. Bakınız o hadise üzerine burada nasıl bir değerlendirme yapmıştım, özetine bakalım:

**

**

‘Kimler için “Geleceğimizin teminatı” kavramlarının kullanıldığını biliyorsunuz. Annelerin yüreklerinin kendileri için kıpır kıpır attığı, eğitim yuvalarına gönderilen çocuklar için değil mi?

Eğer ‘geleceğimiz’ gözüyle baktığımız çocukların geleceği tehdit altındaysa sessiz ve tepkisiz kalmamız doğru bir yaklaşım olabilir mi?

Bu eğitim yuvasında bugün öğrenim gören öğrencilerden bir kısmı kesinlikle geleceğin doktorları, öğretmenleri, mühendisleri, hukukçuları ve kamu yöneticileri olacaktır…

Bu meseleye neden mi değiniyorum?

Bir Cuma günü güpegündüz saatte, ellerinde bıçaklar, muştalar, sopalar ile belki 30’u aşkın kişinin saldırısına uğrayan X eğitim yuvasının öğrencilerinden yaklaşık 15 kişi darp edildi. Bu öğrencilerden çoğu bıçak darbeleriyle yaralandı…

Kentin en merkezi yerinde, en gözde okulun öğrencileri planlı saldırıya maruz kalacak ve toplumumuz gelişmeleri seyredecek öyle mi?

Batman’da bundan daha önemli bir mesele ve sorun olabilir mi?

Burası dağ başı mı?

Geleceğin Batman yöneticilerini yetiştiren bir okulun öğrencilerinin kendi okullarında can güvenliği sorunu yaşamaları, bıçaklanmaları ve hastanelik olmaları öyle es geçilecek bir gelişme olabilir mi?’

Bu değerlendirmemin üzerinden epey yıllar geçti.

GENİŞ KATILIMLI ÇALIŞTAY…

Okul polisleri adımı atıldı, mobese sistemleri kuruldu, olumlu gelişmeler yaşandı. Ancak şimdilerde okul çevreleri yerine sokaklarda, çarşılarda, garajlarda bıçaklı saldırganlık olaylarıyla karşılaşıyoruz…

Sürü psikolojisi ile hareket eden yığınla insanımız var. En ufak bir hadisede onlarca kişi birbirlerine taş, sopa, kesici aletler ve silahlarla saldırıyorsa, bunun ivedilikle ele alınıp tartışılması gerekir.

Neden empati yapamıyor, hemen şiddete başvuruyoruz? Neden analara kanlı gözyaşı akıtıyoruz?

Batman’da bu meseleler için bir çalıştay düzenlenmesini öneriyorum. Kamu kurum ve kuruluşları, STK’lar, din alimleri, öğretmenler ve basının katılacağı geniş katılımlı bir çalıştayda sorunu masaya yatırıp, çare arayalım ve bıçaklı saldırganlığa ‘hayır’ diyelim…