Batman kent merkezinde yıllardır sürdürülen hayvan besiciliği gerçeğini bilirsiniz. Kentimizin muhtelif semtlerinde binlerce aile evlerinin altında veya yanı başındaki ahırlarda hayvan besiciliği yapmaktadır.

Besicilik yapan ailelerin önemli bir bölümü, hatta en büyük ekseriyeti ‘Koçer’ dediğimiz, geçmişte göçebe hayat yaşayan insanlarımızdır. Bunlar aşiret olarak 70’li yıllardan itibaren Batman’a göç ederek yerleşik hayata geçmişlerdir.

70’Lİ YILLARDA YERLEŞİK HAYAT…

Batman’ın Hilal, Pazaryeri, Bağlar, Belde, Gap, Yavuz Selim gibi mahallelerinde ikamet eden bu ailelerin tek geçim kaynağı hayvanlarıdır.

Besicilerin kentimiz ekonomisine yaptığı katkılara dikkat çeken yazılar arşivimde bulunmaktadır. Kendilerine minnet borçluyuz.

İlk başlarda mazeretleri vardı. Kent merkezinden uzakta oldukları süreçte kendilerine su, elektrik bile verilmediğini herkes bilir.

Batman büyüdükçe onlar da kent merkezinde kaldılar ve sorun olmaya başladılar. Kent merkezinde sürekli olarak besicilik yapılamayacağı gerçeği kendilerine hatırlatıldığında 90’lı yılları yaşıyorduk.

Maalesef kendi imkanlarıyla çıkamadılar. Devletin kendilerine bazı yardımlar sağlaması yolundaki öneriler de Kuyubaşı besi konutları dışında pratik bulmadı.

O konutlar şimdi varlıklı insanların villaları konumuna gelmiştir.

Geçmişteki hiçbir Belediye besicilik sorununa çözüm getiremedi ve başarılı olamadı. Sorunun üzerine gitme konusunda hiçbir belediye yönetimi şu ana kadar mesafe alamadı…

Batman Belediyesi mevcut Kayyum yönetimi geçtiğimiz aylarda besiciliğin kent için çok önemli bir sorun olduğuna dikkat çekti. Çok haklı gerekçelerle besicileri kent dışına çıkmaya davet etti ve kendilerine Ocak ayı sonuna kadar süre verdi…

Konu ile ilgili iki günlük değerlendirmem olmuştu. O değerlendirmemde belediye yönetimine başarı dilerken, sonuç alınabilmesi için sürenin yetersizliğine işaret etmiş ve şunları yazmıştım: “Belediye pratiği kolay olmayan önemli bir karar almış. Batman Koçerler Derneği, kuzuların doğum sürecine dikkat çekmiş ve üç aylık süre talep etmiş. Besicilerin kent dışına çıkmasını içtenlikle savunan biriyim. Ancak binlerce ailenin tek geçim kaynağından söz ediyoruz. Bunun sosyal boyutu var. Sosyal barış, toplumsal barışla ilintilidir. Belediyenin yazılı açıklamasında ciddi cezai yaptırımlardan söz edilmemesi olumludur. Bunun yerine vatandaşların sağduyu ve duyarlılığına dikkat çekilmiş. Yapıcı bir dil. Kış aylarında olduğumuzdan bir aylık sürenin yetersiz olduğu gerçeğini özellikle ifade etmek isterim. Daha etkili sonuçlar alınması için vatandaşlara Nisan ayı sonuna kadar süre verilmesi, çok sıkıntılı ailelere devlet eliyle yardımı öneriyorum.”

Bu değerlendirmemin ardından sürenin uzatıldığını gözlemledim. 1 Nisan itibariyle süre bitti.

Geçtiğimiz gün gazetemizde yer alan haber, besicilerle ilgiliydi, birlikte okuyalım: “Batman’ın GAP ve Belde ağırlıklı merkezi mahallelerin de aralarında bulunduğu semtlerde besicilik yapanlara Belediye’nin tanıdığı süre doluyor. Besi çiftliklerini kaldırmayan göçerlere gerekli işlemlerin yapılacağını ifade eden Belediye Başkanvekili Ertuğ Şevket Aksoy, şöyle konuştu; ‘2017’nin başında süre verdiğimiz besicilere, ek süre 31 Mart 2017 tarihinde sona erecek. Besi çiftliklerini kaldırmayan besicilere, gerekli cezai işlemler yapılacak. Halkın sağlığını olumsuz yönde etkileyen besi çiftliklerinin artık şehir içinde kaldırılmasının zamanı gelmiştir. Süreyi bir daha uzatmayacağız. Göçerlerin yarına kadar çiftliklerini tahliye etmelerini bekliyoruz.”

Haber böyle. Kayyum veya seçilmiş yönetim, kim kentimizin temel sorunlarının çözümü konusunda toplumu rahatlatacak bir adım atarsa, bunu hayırlı bir çalışma olarak değerlendiririm.

SORUN HALK SAĞLIĞI…

Besicilik sorunu bu kentin en temel problemlerinden birisidir. Sonuçta halk sağlığı söz konusudur…

Belediye Sağlık Komisyonu adına Belediye yönetiminin besiciler sorunu konusundaki açıklamasını hatırlamakta fayda vardır: “Batman kent merkezinde yaygın olarak küçükbaş ve büyük baş hayvan besiciliği yapılmaktadır. Şehrin en işlek, nüfusun en yoğun bulunduğu yerlerde yapılan bu besicilik faaliyetleri toplum ve çevre sağlığı için çok ciddi riskler oluşturmaktadır. Küçük ve büyük baş hayvan besiciliği için hiçbir kural ve kaideye uyulmadan oluşturulmuş ahır-ağıl, apartman ya da konut altı meskenlerdeki hayvan barınakları başta çevre kirliliği olmak üzere insan sağlığı için riskler oluşturmaktadır.

Yapılan birçok çalışma, hayvan barınaklarından başta kirletici gazlar olmak üzere, partiküller madde, koku, uçucu organik bileşikler, mantarlar, sporlar, endotoksinler vb. gibi kirleticilerin atmosfere salındığını, kötü kokulara neden olduğunu ve bundan kaynaklı olarak kış aylarında başta solunum hastalıkları olmak üzere birçok hastalık üzerinde artışa neden oldukları göstermiştir. Yaz aylarında ise beslenen hayvanların gübreleri doğrudan ortama korunaksız ve önlemsiz bir şekilde bırakılarak çevre kirliliğine davetiye çıkarılmakta, bu atıkların bulunduğu yerlerden hızlı bir şekilde üreyen larva, uçkun, böcek, haşereler, kemirgenler birçok hastalığa neden olabilmeklerdir. Yine bu ortamlarda karasinek ve sivrisinek gibi uçucular da hızla yayılmakta bu ortamlar ile temas halinde olan kedi, köpek gibi sokak hayvanları vasıtasıyla bulaşıcı hastalıklar için potansiyel risk teşkil edilmekte ve insan sağlığı tehdit edilmektedir.

İlimizde şehir merkezinde hayvan besiciliği ve atıkların gelişi güzel çevreye atılmasıyla ilgili vatandaşlarımızdan yoğun şikâyetler gelmektedir. Temiz bir kent, sağlıklı bir çevre için Belediye olarak ilgili müdürlüklerimizin katılımıyla oluşturduğumuz sağlık komisyonu hayvan besiciliği ile ilgili yerinde çalışma yapmış, insan ve çevre sağlığını tehdit eden bu meskenler tespit edilmiştir. Yapılan bu tespitlerden sonra mesken sahipleri sözlü ve yazılı olarak bilgilendirilmiş, bu sağlıksız meskenlerin en geç bir ay içinde tahliye edilmesi için gerekli ihtarlar yapılmıştır. Herhangi bir mağduriyete mahal vermemek için kent merkezinde hayvan besiciliği yapan vatandaşlarımızın duyarlılığına ve sağduyularına olan inancımız tamdır. Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşam hakkına sahip olma ilkesinden hareketle, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek hepimizin en temel görevidir.”

Sorunun halk sağlığı ile ilgili olduğu açıkça belirtilmiş. Belediye yönetiminin besicilik sorununun çözümü konusunda başarılı olmasını isterim ve dilerim.

Bugünden itibaren hayvanlarını çıkartmayan, besi ahırlarında bırakanlara cezai yaptırımlar geliyor. Özellikle imarda çok kat verilen semtlerdeki besicilerin kent dışına çıkmaları halinde arsaları gelir getirebilir. Sorunun makul yol ve yöntemlerle çözüme kavuşması dileğimle.