Son günlerde özellikle Kürt vatandaşlarımızın tartışma konularından birisi ortaya çıkan yerel seçim sonuçları ise diğer konular ise Barış ve Demokrasi Partisi milletvekillerinin Halkların Demokrasi Partisine geçişi ve BDP tarafından kutlanan kutlu doğum haftası etkinlikleri.
DÜŞEN OY ORANLARININ NEDENLERİ ARAŞTIRILIYOR
Barış ve Demokrasi partisi bir yandan kazandığı yerel yönetimlerde kadrolarını yeniden düzenleme çalışmaları ile uğraşırken diğer yandan ise bölgede belirgin olarak göze çarpan oy düşüşlerinin nedenlerini düzenlediği toplantılar ve kamuoyu nabzından öğrenmeye çabalıyor. Çünkü 30 Mart yerel seçimlerinde sandığa gitmeyenlerin yanında sandığa gittiği halde oylarını yakanların fazlalığı dikkat çekiyor. Diğer seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerde de bir takım tartışmalar ve görüşmelerden sonra konunun kapanması beklenebilir ancak durum bu kez bu kadar basit görünmüyor. Çünkü çok açık bir şekilde görüldü ki halkın kararlarda söz ve karar sahibi olmaması durumunda problem bariz ve açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Vatandaş başka tarafa gitmese bile sandığa gitmeyerek veya gitse bile oyunu yakarak tepkisini ortaya koyuyor. Neden ise açık aday belirleme sistemindeki yöntem. Yurttaşlar bölge genelinde ortaya konan tavırdan rahatsızlıklarını seçim sonuçları ile ortaya koymuş oldular ki bu çok ciddi bir uyarı. Sebep sadece bu değil elbet. Yerel yönetimlerin ortaya koymuş oldukları performans ve yerel yönetimlerin organizasyonu konusunda da sıkıntı olduğu görülmüş oldu. Kimse ayranım ekşi demez ama ortaya duran ayranın ekşi olduğu da içenlerin yüz şekillerinden çok belirgin bir şekilde anlaşılıyor dileriz bu sıkıntılar duygusallıktan uzak aklıselim yolla çözüme kavuşturulur.
HDP’YE NEDEN GEÇTİLER
Barış ve Demokrasi Partisinde politika yapanlar ve bu partinin tabanı Halkların Demokratik kongresinin çalışmalarından bu yana bilmektedirler ki bir birleşme ya da katılım yaşanacak. Hatta yapılan açıklamalar 30 Mart yerel seçimlerine HDP çatısı altında girmek şeklindeydi. Batmanda yapılan HDP meclisinin kuruluşunu ilan etme toplantısında Yerel seçimlere bu yapının çatısı altında seçime gidebileceklerini açıklayan isim Sayın Ayla Akat Ata’ydı. Ancak geçen süreç içerisinde parti kuruluşu tamamlanmasına rağmen bölgemizde seçimlere HDP çatısı altında değil BDP çatısı altında girildi. Bugüne kadar yapılan bütün izahatlara rağmen Barış ve Demokrasi Partisinin özellikle muhafazakâr tabanının bu geçişten rahatsızlık duyduğunu belirtmek yanlış olmayacaktır. Bu rahatsızlık parti isminin değişmesinden değil Türk sol geleneğinden duyulan şüpheden kaynaklandığını söylemek mümkün. BDP tabanının büyük bölümü Türk sol geleneğinden gelen isimlerin partiye ek bir katkı sunamadıkları düşüncesini ifade ediyorlar. Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü bile olsa bu konuya gösterdikleri tepki güvensizliklerinin ifadesi.
Öyle görünüyor ki HDP geçişi ile birlikte özellikle Kürt sorunu konusunda bağımsızlık ve federasyon taraftarı veya düşüncesinde olan kesimler hoşnutsuzluklarını daha sesli bir şekilde dillendirmeye başlayacaklar. Hatta bu yaklaşım sahiplerinin yeni parti çalışmalarına yönelmeleri bile ihtimal dışı olan bir konu olmayacaktır. Tabi eğer HDP tarafından ikna edilmezlerse.
KUTLU DOĞUM HAFTASI ETKİNLİKLERİ
Barış ve Demokrasi partisi tarafından organize edilmeye başlanan Kutlu doğum etkinliklerinin partinin muhafazakâr kesimi tarafından beğenilirken yine tabanın bazı kesimleri tarafından eleştiri konusu olduğunu belirtmekte fayda var.  Parti tabanının büyük bölümünün muhafazakâr, cuma namazlarını kılanlarının büyük bir orana sahip olduğunu sivil Cuma uygulamalarından hatırlıyoruz. Bu kesimler kutlamalar konusunda geç bile kalındığını belirtirken bu duyarlılığın özellikle sol çevreler tarafından parti yönetimine eleştiri ve çelişki olarak yansıtıldığı da bir gerçek.
Öyle görünüyor ki parti yönetimi gerek HDP’ye katılım konusunda olsun gerek diğer uygulamalar konusunda olsun halkla sık sık toplantılar düzenlemek ve görüş alışverişinde bulunmak durumunda kalacak. Önümüzdeki yıl yapılacak olan milletvekilliği seçimleri de dikkate alındığında bu çalışmaların kolay olmayacağı açık. Bu değişimlerin nasıl sonuçlar doğuracağını da bekleyip hep birlikte göreceğiz.