365 gün 6 saat 9 dakika ve 5 saniye daha geride kaldı. Neşesiyle, hüznüyle bir dargın, bir barışık haliyle bir yıl daha geçti ve bir beden daha eskidik.
Bir yanımızda hep hüzün, bir yanımızda sevda… Bir yanımızda umut, bir yanımızda kavga… Bir tutam hüzün, bir tutam dua…
Bazen kaybettik, bazen kazandık… Bazen yitirilenlerin ardından yaşanan pişmanlıklarla yüzleştik… Bazen hayallerimizden en yüksek notu aldık. 4 yanlış bir doğruyu götürünce bazen sıfırlandık.
Kim bilir “bir daha asla” dediğimiz kaç yanlışı tekrar yaptık. Kulağa küpe kalacak kaç tecrübe edindik…
Kimi zaman ağladık, kimi zaman güldük...
Bazı geceler uykusuz kaldık, fakat her gecenin sabahında biraz daha büyüdük.
Ve işte yeni bir yıl. Yeni umutlar ve yeni, yeniden başlangıçlar...
O halde maziye takılıp kalmayacağım! Geçmişle geçememişi birbirine karıştırmayacağım! Yaşamın geri kalan süresiyle gelecekte buluşacağım…
Ölüm kapı kapı dolaşıp bana ulaşmadan, bedenimi koklamadan, güneşe daha çok göz kırpacağım. Daha çok seveceğim, daha çok yanacağım.
Yağmurlarda daha çok ıslanacağım. Esen ılık rüzgârlara saçlarımı daha çok savuracağım.
Ve karlara-çimlere daha çok uzanacağım…
Ay’ın arkasına saklanan sabaha daha çok gülümseyeceğim. Gecenin karanlığına saklanan aydınlığı ebeleyeceğim...
Yıldızların ışıltısıyla daha çok buluşacağım;
Sevdiklerimi daha çok önemseyeceğim;
Pişman olmaya zaman harcamayacağım;
Güzellik beni pusuda beklerken, göçebe hüzünler yaratmayacağım ve yerleşik hayata geçirmeyeceğim.
Sadece bahar olmayacak coşan aşklar mevsimi, diğer mevsimleri de aşkla süsleyeceğim…
Özlemlerimi gül dalına asacağım, sevginin sessiz çığlığını rüzgârlara savuracağım.
Hayatıma giren herkese ve yaşanmış her şeye teşekkür edeceğim. Anılarıma saygılar sunacağım.
Merhaba umut, merhaba aşk, merhaba hayat, merhaba yeni yıl…