Malum, 7 Haziran sonrası ülke bir anda karıştı...

3 Yıldır titizlikle sürdürülen ‘çözüm’ süreci sona ererek, ‘çatışmalı’ sürece geçildi.

Oysaki ülkede 30 yılı aşan ‘Kürt sorunu’nun çözümü için çok ciddi çalışmalar yapılmış, her şeyden önce akan kan durmuştu...

 

Ne olduysa bir ‘dejavu’ misali kardeş kanının aktığı, masum insanların yaşamını yitirdiği döneme yeniden girildi.

 

Ülkede güvenlik sorunu tartışa durulsun, bölge insanı içinde kaldığı ‘ateş hattı’nın tedirginliğinde...

Çatışmalı süreçten önce ‘ekonomi’ zaten durma aşamasına gelmişti. Kötü gidişata yaşanan olaylar da eklenince yurttaşlar ekonomi bir kenara her geçen gün ağırlaşan olaylarla geleceğe dair umutlarını da yitirme aşamasına geldi.

 

Kurban bayramı arifesinde olmamıza rağmen çarşı-pazar, eski günlerinden uzak bir görüntü çizerken, birçok yurttaş ‘bayram’ın farkında bile değil... Herkeste bir karamsarlık bir hüzün var şu günlerde...

 

***

Batman Çağdaş ekibi, bayram arifesinde sokağın nabzını tuttu. Vatandaşlara içinde bulunduğumuz süreç soruldu....

 

7’den 70’e herkesin tek bir dileği var; barış... barış... barış...

Olaylar/ölümler iç acıtıyor memlekette...

Başta bölge insanı olmak üzere Türkiye vatandaşları artık kan ve gözyaşı istemiyor. Silahların gölgesinde bir yaşamı geride bırakmak isteyen yurttaşlar çok mu şey istiyor?

Elbette hayır...

Silahtan uzak, evrensel hukukun tesir ettiği bir ülkede toplumların kardeşçe yaşaması, içinde bulunduğumuz yüzyılda çok görülmemeli...

 

O halde toplumun tüm kesimleri, kalıcı ve sahici bir barış için sesini daha gür çıkarmalı. Ölümlerin sıradanlaşmadığı, ortak acılarda toplumun tüm kesimlerinin bir araya gelebildiği, barış ve huzurun tesis edildiği günlere buluşma arzunu her zamankinden daha çok istemeliyiz.

 

“Dünya, kötülük yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir” diyor Albert Einstein…

Bütün mesele bu!

 

 

ONLAR ÇOCUK...

Yine bir bayram arifesi...

‘Ah nerede o eski bayramlar’ diye daha da içerliyor insan... Son yıllarda İslam coğrafyasında, Ortadoğu’da ve ne yazık ki bölgemizde zulüm, baskı, kan ve gözyaşı bir an olsun durmak bilmedi...

 

‘İnsanlık kıyıya vurdu’ dedirten Aylan Kürdi’nin o minik bedeni belleklerde taze, yüreklerde soğuk bir mühür gibi dururken, Batman sokaklarındaki manzaralar da bir o kadar acı...

 

Yüzlerce Suriyeli sığınmacı çocuk, aileleriyle birlikte perişan...

Kimi minik kardeşine annelik yapıyor, kimi sokaklarda dileniyor, kimi de önümüzdeki kış mevsimini düşünüp şimdiden kaldıkları harabe evlerin eksikliklerini gidermeye çalışıyor.

 

Mübarek Kurban bayramının arifesinde Suriyeli sığınmacıları, Afganları ve kentin dar gelirli ailelerini unutmayalım. Kurbanlıklarda önceliği sığınmacılara ulaştırarak, bir nebze olsun katkıda bulunalım.

 

Bayramın ‘dayanışma’ ruhuyla zordaki tüm insanlara el uzatmayı ihmal etmeden Batmanlıların bayramını kutlarken, silahların sustuğu ve barışın tesis edildiği huzur dolu günler diliyorum...