*Batman, doğal zenginlikleri ve bulunduğu konum itibariyle bugün olduğundan daha çok gelişmiş olabilirdi. 70 Yıllık bir şehrin sorunları eğer zamanında çözülmüş olsaydı, petrolün doğurduğu bu kent daha iyi yerde olurdu.

*Maalesef yıllar öncesindeki yerel yönetimlerdeki yanlışlıklar nedeniyle ne yaparsanız yapın, şehir bir türlü istenilen düzeye gelemiyor. İluh deresi ve petrol sektörleriyle iç içe olan bu şehrin biriken sorunlarının çözümü belki de 70 yıl daha alacaktır.

YOL GÖSTERİYORUZ AMA…

Hemen her seçim döneminde yaşadığımız bu şehrin temel sorunlarını dile getirip gündemde tutmaya, bir anlamda bu şehri yönetmeye talip olanlara yol göstermeye çalışıyoruz.

Önümüzde yerel seçimler var.

Elbette, kısa bir süre sonra Belediye Başkan adaylıklarına talipli olanlar projelerini kamuoyuyla paylaşacaklar.

Bu amaçla şehrin 3 temel sorunuyla ilgili görüşlerimizi ortaya sunmak istiyoruz.

Kim ne derse desin bu şehrin ulaşım, imar, kentsel dönüşüm ve aidiyet sorunu var.

Batman’da yapılacak çok iş var.

Özellikle bu alanda bugüne kadar çok ciddiye alınarak üzerinde durulan konular değil.

Kafa yorulduğunda çok kolay bulunabilecek yöntemlerle Batman bu sorunları aşabilir.

İLUH VE ÇEVRESİ

Evet, her kış mevsimi geldiğinde gözler ister istemez İluh deresinin aktığı o eski yerleşim bölgesine çevriliyor.

Aslında 2 yıldır yerel yönetimin başında olan Belediye Başkanvekili Ertuğ Şevket Aksoy’un yapmak istediği önemli projelerden biri de İluh deresinin ‘kentsel dönüşüm’ programında ıslahıydı ama maalesef dere çevresindeki hisseli arsa ve gayrimenkuller Başkanvekili Aksoy’un elini kolunu bağladı.

Oysa şehrin kangreni olan bu dere ıslah edilmeden şehrin önemli altyapısı da çözülmeyecek gibi.

 12 Yıl öncesinde sel felaketinin yaşandığı o bölgeyi hepimiz biliyoruz.

DSİ küçük projelerle dereye gerekli çalışmaların yapıldığını söylüyor ancak manzarada değişen bir şey yok.

Yine o dere atık dolu.

Tabiri caizse büyükbaş hayvanların kanlarından tutun da lağım sularına varana dek her türlü kirli suyun aktığı bu dere mikrop saçıyor.

İluh deresi kenarında daha önce yıkılması gereken hasarlı binalar olduğu gibi duruyor.

2006 Ekim-Kasım sel felaketini yaşamış o yapılar da insanlarımız hala ikamet ediyor.

Hala olası sel felaketi sonrası yapılacaklarla ilgili doğru dürüst eylem planlarımız yok.

Sel felaketi olduğunda ne yapacağımızı çok net bir şekilde bilmiyoruz.

Allah göstermesin, bir felaket yaşadığımızda yine acılar yaşayacağız.

Evet, bir daha sel felaketi yaşamamak için önlem almak, şehri sel taşkınlıklarına karşı hazırlamak zorundayız.

Kentsel dönüşümle eski mahallerdeki görüntü kirliliğini önleyerek ve İluh deresi kenarındaki yorgun binaları yıkarak, o eski yerleşim birimini kente kazandırmalıyız.

Kentsel dönüşüm bu şehrin eski mahallerinin kurtuluşu olabilir.

Mevcut mülk sahiplerinin mülkiyet haklarının korunarak gerçekleştirilecek ‘kentsel dönüşüm projesi’ her zaman yerel yönetimin 1 numaralı gündem maddesi olmalıdır.

Yoksa eski şehir ile yeni şehir arasındaki farkı kapanamaz.

KENDİMİZİ NE KADAR BATMANLI HİSSEDİYORUZ?

Batman, göç alan bir şehir.

70 Yıl önce bu şehri var edenlerin çoğu şimdi aramızda değiller.

Adını ‘İluh’ tepesinden alan Batman’ın eski sahipleri konumundaki İluhluların acaba kaçı Batman’da.

1947’de petrolün bulunmasıyla Türkiye’nin dört bir yanından göç alan şehrimiz, şimdi de son dönemlerde Suriye, Irak ve Afganistan’dan göç alıyor.

Buraya gelenler bir süre sonra batının, ardından da Avrupa’nın yolunu tutuyor.

Bir bölümü geçici olarak gelse de Batman diğer illere göre yabancılar için daha cazip bir kent.

Bu yüzden de nüfusu doğum kadar göçle de artıyor.

Farklı etnik kökenden insanların yaşadığı bu şehrin bir başka sorunu da ne yazık ki aidiyet sorunudur.

Burada yaşayanlar kendilerini nedense Batmanlı görmüyor.

Hatta Batman’a bağlı ilçelerde oturanlar bile önce ilçesinin adını söylüyor sonra ‘Batmanlıyım’ diyor.

Burada yaşayan insanların kendi kültürlerini yaşatmalarında hiçbir sorun yok.

Ancak bu şehrin ortak kültür değerleri de oluşmalı.

İnsanlar artık kendilerini Batmanlı olarak tanıtmalı.

Burada yaşayan insanların Batmanlı olarak tanıtmak gurur duymalarını sağlayacak çalışmalar yapmalıyız.

YENİ İMAR ALANLARI

Batman, son 2 yılda ‘hava mania’ yüzünden inşaat sektöründe istediği ivmeyi yakalayamadı.

Birkaç aydır sorunun büyük bir bölümü çözülen ‘hava mania’da şimdide yüzde 30’luk bölümün çözümü için çaba gösteriliyor.

Eğer bu önemli bölümde çözüme kavuşursa inşaat sektörü eskisi gibi canlanır.

Batman’ın yeni imar alanları arasında Batman-Hasankeyf karayolu ve kuzey bölgesindeki Aydınkonak çevresi var.

Dört mevsimde de inşaatın canlı olduğu Batman’da birçok inşaat firması, hava maniadaki belirsizlik yüzünden batı illerinin yolunu tutmuştu.

Ancak yüzde 70’lik bölümünün çözüm bulmasının ardından şimdi inşaat sektörü hareketlilik kazandı ancak gözler tabii ki yeni imar alanlarında.

Batman’ın aslında en önemli sorunları arasında bir de Batman Çayı ıslahı da var.

Eğer bu proje gerçekleşirse yeni yapılaşmanın adresi yüz yıl önce sular altında kalan El-Medina’ya yakın bölge olacaktır.

El-Medina 1923’li yıllarda Batman Çayı suları altında kalmıştı.

Tabii şimdi şehirleri güvenli vaziyete getirecek projeler var.

Bu şehrin geleceği için yeni imar alanları kaçınılmazdır.

Kısacası, eğer şehrin bu 3 sorunuyla ilgili ciddi projeler üretilirse Batman yerinde saymayan bir şehir olur...