Bir türlü medenileşemedik…

Bir türlü kentlileşemedik…

Uygar dünyanın bütün nimetlerinden yararlanabiliyoruz, yararlanıyoruz. Ancak bir türlü uygarlaşamadık…

21. yüzyıla yelken açan dünya gemisinde yaşıyoruz. Bu çağ bilim ve aydınlanma çağıdır. El oğlu uzayın derinliklerine seyahat ediyor, bizim ise halimiz ortada; cehaletle boğuşuyoruz…

Batman’ın bazı acı gerçeklerine baktığım zaman sinir katsayılarım tavan yapıyor…

Bu kenti yaşanılmaz hale getirenlere karşı çaresizliğimizi görüyor ve kahroluyorum…

KARANLIKTA YAŞAM…

Önceki gece misafirlikten döndüğümüzde saatler henüz 23.30’u göstermemişti. İkamet ettiğim Belde mahallesine ulaştığımda her tarafın karanlıkta olduğunu gözlemledim.

Elektrik olmayınca sular da kesilmişti. Karanlıkta yaşam hepimizin psikolojisini olumsuz yönde etkiliyordu. Çünkü çocuklar sabah erken saatte okula gidecekti.

Bir süre geçtikten sonra aralıklı olarak aniden enerjinin gelip gitmesi üzerine Dicle EDAŞ’a ait 186 nolu arıza hattını aradım. Maksadım uyarı yapmaktı.

Beyaz eşyaların bu ani enerji bırakıp kesmeler nedeniyle zarar gördüğüne dikkat çekip, durum hakkında bilgi verdim. Tedbir olarak şalterleri indirmeyi önerdiler ve enerjinin yakında(24.00 civarında) geleceğini söylediler.

Saatler 01.00’e doğru ilerlerken elektrikler hala gelmeyince sinirlerim başka faktörlerden de dolayı daha da gerilecekti…

Bu arada geçen zaman sürecinde havai fişekler patlatılıyordu…

Bazen kornalı düğün alayı geçişleri yapılıyordu…

Havai fişekler için de Emniyet Müdürlüğü’nün 155 nolu telefonunu arayacaktım.

Henüz yazımı yazamamıştım. Bir kez daha sinirle 186’yı arayacaktım…

Karşımdaki ses, Belde mahallesinde arızanın olduğunu, ekiplerin gidermeye çalıştığını, ancak enerjinin tahminen saat 03.30 dolayında gelebileceğini söyleyecekti…

“HARAM ZIKKIM OLSUN!..”

Bu ifadeler üzerine, karşımdaki görevliye tepkimi şöyle ifade ettim; “Size yönelik bir tepkim yok. Ancak yukarıdaki yetkililerinize şu sözlerimi iletiniz lütfen; Amerika’da kıyametleri kopartan fırtına ve kasırgalar yaşanıyor. Irma Kasırgası Amerikayı vurdu, elektrikleri kesilmedi. Batman’da bu saatlerde klimalar, elektrik sobaları kullanılmıyor. Küçük bir fırtına yok. Buna rağmen saatlerce elektriklerimiz kesiliyor. Amerika ile aynı Kapitalist sistemle idare ediliyoruz. Elektriğimiz daha pahalı değilse, ucuz değildir. Onların kasırgada bile elektrikleri gitmiyor. Bizde ise saatlerdir bir arızayı bile gideremiyorsunuz. Elektrik için aldığınız paralar haram zıkkım olsun. Hakkımızı helal etmiyoruz. Bunu lütfen ilgili yerlere söyleyiniz.”

Bu ifadelerimi sinirle ifade ederken eşim, “Onlara hakaret etmeye hakkın yok. Ne cevap verdi?” diye soracaktı.

Karşımdaki görevlinin, “Abi, ileteceğim, teşekkür ederim” dediğini, kendilerine hakaret etmediğimi söyledim.

Gerçekten de görevliye hakaret etmedim. Sadece bu ifadelerimi yukarıdakilere iletmesini rica ettim.

Geçtiğimiz günlerde Irma Kasırgası Amerika’yı vurduğunda, dehşet manzaraları yaşanmıştı. Linkini de vereceğim görüntüler üzerine sosyal medyada tepkimi şöyle ifade etmiştim;

“Bizde fırtına değil, hafif bir rüzgar çıksa, yağmur yağsa elektrikler kesilir. Amerika'da adeta kıyamet kopuyor, elektrikler kesilmiyor. Bizde hırsızlık yapıldığından olsa gerek, alt yapıya yatırım yok. Bu görüntüler ibret belgesidir. Elektrik kurumlarımızdan hesap sorulmalıdır...”

https://www.haberler.com/irma-kasirgasi-florida-yi-da-vurdu-10014258-haberi/

Bugün de aynı görüşteyim. Amerika en büyük emperyalist devlet, en büyük şeytani güçtür. Bunun belgelerini bir kitap yazarak gösterebilirim. Ancak aynı sistemle idare ediliyoruz. Tükettiğimiz elektrik belki daha pahalı. Buna rağmen yıllardır ülkemizde hırsızlık yapıldığından, elektrik için yatırımlar yapılacağına, peşkeşler çekildiğinden altyapımız çöküyor…

90’lı yıllarda hidroelektrik santrallerinin ihaleleri dönemin güçlü medya patronlarına veriliyordu…

Uzanlar gerçeğine tanık olduk milletçe…

Güçlü sermaye nereden geliyordu?

Sonraki yıllarda elektrik dağıtımı birilerine peşkeş çekildi. Her dönemde yandaşlar tüyü bitmemiş yetimleri bile sömürdüler.

Geçen ay elektrik faturam 350 TL gelmişti. Vallahi ailece klimalar önünde yatmıyoruz. Ağırlıklı olarak gündüz saatlerinde, sayılı saatlerde klima açıyorduk. Bazen pir küçük pervane çalıştırıyorduk. Buna rağmen 350 TL gelmişti.

Evet, başka ülkeleri kasırga vuruyor, elektrikleri gitmiyor. Bizde ise bir esinti yok, saatlerce karanlıkta kalıyoruz. Altyapıya harcanması gereken para ile semiren zenginlerimiz oluyor. Maalesef en acısı, sadece inançsızlar değil, din adına, iman adına ahkam kesen hırsızlarımız gerçeğiyle karşılaşıyoruz.

Evet, kaçak elektrik tüketenler de var. Kenti yaşanmaz hale getirenlere hakkımızı helal etmiyoruz. Bütün bu özetle ifade ettiğim acı gerçeklerimiz nedeniyle bir kez daha yüksek sesle ‘haram zıkkım olsun’ diyorum…

Evet, önceki gece sadece elektrik kesintilerine tepki göstermemiştim. Havai fişeklerle ilgili tepkilerim vardı. Onunla ilgili değerlendirmemi inşallah yarın yazacağım.

Devamı yarın