Saygıdeğer Okurlar, iki binli yıllarda bu kent için en önemli sloganımızı eski okurlarımız mutlaka hatırlayacaklardır.

Gelecekle ilgili özlemimizi ifade eden sloganımız üç kelimeden oluşuyordu…

Batman’a Yeşil Kuşak…

Niye ki bu kent çukur bir alanda kurulmuş, hava sirkülasyonu yetersizdi…

İki binli yıllarda yüzlerce kaloriferli apartman fuel oil ve kömürle ısınırdı.

Bunun kaçınılmaz sonucu ise yüksek oranlı Kükürt Dioksit ve partikül maddenin havamızı ciddi şekilde kirletmesiydi…

Ayrıca sayısız işyerinde kullanılmış yağ ile petrol sahalarındaki kuyuların çevresinden getirilen kurutulmuş ham petrol atıkları ısınmada kullanılırdı…

Ayrıca TÜPRAŞ Rafinerisinden kentin üzerine zehirli gazlar salınıyordu. Günde 220 ton fuel oil, rezidyum gibi maddeler rafineride yakıt olarak kullanılıyor, gazları arıtmasız olarak atmosfere veriliyordu…

Batman TÜPRAŞ Rafinerisi’nin henüz özelleşmediği süreçte rafineri modernizasyonu, baca arıtma sistemi için mücadele veriyorduk. Batman Çevre Gönüllüleri Derneği’nin bir gönüllüsü olarak mücadele verdiğim gibi, bir gazeteci olarak da halk sağlığı için ısrarlı yazılar yazıyordum.

Batman’a yeşil kuşak isteme nedenimiz, havamızın daha temiz olmasına katkı sağlamak içindi. Bugün Batman Rafinerisi kendini ıslah etmiş, doğal gaza geçmiş olabilir, geçmişte bu kentin sakinlerini kanserle tehdit ediyordu. Yeni neslin geçmişte ne mücadele verildiğini bilmeleri için somut, resmi verilere dayanan bazı bilgiler vermek istiyorum.

1 KASIM 2004, 1 KASIM 2017…

Dün 1 Kasım 2017 idi. 1 Kasım 2004 tarihinde Rafineri hakkında o zaman aktif olan İnsan Hakları Kurulu İl Başkanlığı’na yazdığımız yazıya cevap verilmişti. Dönemin Vali Yardımcısı Ahmet Yılmaz imzasıyla, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün 1 Kasım 2004 tarih ve 635 sayılı yazıları ile verdiği cevabı bilginize sunmak istiyorum:

“TÜPRAŞ Batman Rafinerisi 365 gün sürekli üç vardiya şeklinde çalışmakta olup, 1.1 milyon ton/yıl ham petrol işlenmekte, tüketilen ham su 4 bin metreküp/gün, arıtılmış atık su 2400 metreküp/gün, gaz emisyonları 2.847.074 Nm3/gündür. Rafineride günlük 120 ton yakıt yakılmaktadır. (6 nolu fuel oil, fuel gaz, rezidyum gibi maddeler tek başına yâda karışım halinde yakıt olarak kullanılmaktadır.)

Rafineride ham petrolün işlenmesi sonucu oluşan Kükürdioksit (SO2), Azotoksitler (NO2-NO), Karbonmonoksit(CO) ve toz emisyonları içeren baca gazları hiçbir arıtma veya ön arıtmaya tabii tutulmadan atmosfere direkt verilmektedir.

Rafineride toplam 8 adet fırın, 8 adet kazan ve 6 adet baca bulunmaktadır. 1 Nisan 2003 tarihinde Batman TÜPRAŞ Rafinerisinde prosesten kaynaklanan baca gazlarından kükürdioksit, azotoksitler, karbonmonoksit ölçümleri 4 bacada yapılmış olup ölçüm yapılan bacalardan sadece bir bacada (1302 A/B/C (Reforme) baca gazları Hava Kalitesi Kontrol Yönetmeliği Ek-7’nin 1.2 bendinde verilen sınır değerleri sağladığı(fırında fuel gaz yanmakta) ölçüm yapılan diğer bacalarda özellikle Kükürdioksit gazı sınır değerleri sağlamadığı (yüksek olduğu) tespit edilmiş, toz emisyonları ise; baca gazlarının yüksek sıcaklıkta olması nedeni ile mevcut cihazımızla ölçüm yapılamamıştır. 01.04.2003 tarih ve 0030/189 sayılı yazımız ve 30.07.2003 tarih ve 362 sayılı yazılarımızda TÜPRAŞ Batman Rafineri Müdürlüğü’nden ‘Hava Kalitesi Kontrolü Yönetmeliği’nin Madde 6 C-4’de belirlenen kimyasal bileşenlerin (Benzen, Toluen, Ksilen, Olefinler, Toplam Organik Buharlar, Etil Benzen, İzopropil Benzen, Merkaptan, Tetraetil Tetrametil Kurşun ve Hidrojen Sülfür) kimyasalların akredite olmuş bir kuruluşa ölçtürülmesi istenmiş’ ancak geçen zaman içinde kurumumuza ortamın hava kalitesi (imisyon) ile ilgili herhangi bir veri ulaşmamıştır.

TÜPRAŞ Batman Rafinerisinde Atıksu Arıtma Ünitesi olup analiz sonuçları düzenli olarak İl Müdürlüğümüze aylık rapor halinde sunulmaktadır. Bilgilerinize rica ederim.”

Evet, 1 Kasım 2004 tarihinde bu kenti savunduğum gibi, 1 Kasım 2017 tarihinde de daha temiz, yaşanabilir bir Batman için mücadele veriyor, yeşil kuşak için çaba harcıyorum. Rabbimden güç, kuvvet diliyorum.

Dikkat ettiniz mi, dönemin Valiliği resmi olarak havaya zehirli gazların yayıldığını, denetim ve yaptırım gücü olan Çevre Müdürlüğü’nün ölçüm yaptıramadığını itiraf ediyor. Batman’da yaşam süren herkesin hayatının tehdit altında olduğunu ileri sürüp, rafinerinin kentin semalarına kanserojen gazları arıtmasız saldığını söylediğimizde rafineri çalışanlarından bazılarının hışmıyla karşılaşıyordum. Valilik resmi açıklaması bazılarının suratına Osmanlı tokadı gibi inmişti…

Yine Batman halkının sağlığını tehdit eden ve kentin hava kalitesini bozan iki Asfalt Plenti tesisi için de mücadele veriyorduk. Plentlerden birisi Batman Belediyesi’ne ait olup, Hilal Mahallesi Komando caddesi üzerinde, diğeri ise, Karayollarına ait olup, Batman-Hasankeyf yol ayırımına yakın yerde aktifti. Meskûn mahalle arasında kurulu bulunan, kükürt oranı yüksek ve halk sağlığına oldukça tehlikeli kanserojen MC 30 ile 6 nolu fuel oili arıtma sistemsiz kullanan plentlere karşı çok sert yazılar yazıyordum. Batman Çevre Gönüllüleri Derneği de iki plentin kent dışına çıkarılması için ilgililere baskı yapıyordu.

Nedenimiz gayet açıktı; İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün yazımıza verdiği resmi yanıtta, söz konusu iki asfalt plentinin ‘Çevresel Etki Değerlendirme’ (ÇED) Yönetmeliği Madde–19 uyarınca, ‘ÇED Olumlu’ veya ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı almadan faaliyet yürüttüğüne dair Valilikten resmi teyit almıştık. Bir ara Hilal mahallesindeki cadde ve sokak asfaltlama için düzenlenen törene davet edilmiştim. Konuşma hakkı verilirse katılacağımı belirtmiş ve o sözü almıştım. Orada dönemin Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan’dan sonra ağırlıklı olarak besici yüzlerce mahalle sakininin bulunduğu ortamda yaptığım konuşmada asfalt plentini işaret ederek, kanserojen gazlar yayan plenti eleştirmiştim. Sayın Kalkan, orada plenti kent dışına taşıma sözü vermiş, ertesi gün o izlenimlerimi burada yazmıştım.

O asfalt plenti yıllar sonra taşındı. Onurlu ve dik duruşlu mücadelemizi unutmayan binlerce bizi tanıyan insanımız vardır.

Batman’a yeşil kuşak isteme nedenlerimize işaret ederken biraz uzattığımı biliyorum. Ancak bu bilgiler de önemliydi. Yeni nesil çevre mücadelemizi bilmeli ki, genç bir kuşak sorumluluk almalıdır.

Yeşil kuşak için gösterilen her çabayı takdir ediyorum. Bugün de Batman’ın orman yağmurlarını korumak için alanlardayız. Bitlis-Mutki sınırına gidip açıklama yapan Çevreciler, Batman’a yeşil kuşak kazandırmak için çalışmalar yürüten Batman Orman İşletme Müdürlüğü’ne tam destek veriyor. Bu müdürlüğe bağlı Ağaçlandırma ve Toprak Muhafaza şubesinin Beşiri kırsalında, Kire Dağındaki çalışmalarına inşallah yarın ki yazımda dikkat çekmek istiyorum.

Devamı yarın