Üniversiteler bir kentin gelişimine önemli katkılar sunan merkezlerdir. Hem öğretim anlamında kentin kapasitesinin geliştirilmesine katkı sunarlar hem de o kentin iktisadi, sanayi ve sosyal yaşamına önemli katkılarda bulunurlar.

Son dönemlerde açılan yeni üniversiteler ve bunların bünyelerinde açılan bölümler sayesinde daha fazla sayıda gencimiz öğrenim imkanı bulabilmektedir ancak ne yazık ki halen okumak isteyen öğrenciler istedikleri bölümde lisans eğitimi yapma şansına sahip olamamaktadır. Çünkü yeterli okul ve imkan bulunamadığından sınav sistemi uygulaması gerçekleştirilmekte ve bu da insanların öğrenim olanaklarını kısıtlamaktadır. Bu nedenle öğrenciler adeta yarış elemanı olarak yaşamlarını sürdürmek zorunda kalmaktadırlar.

Bize göre bu durum kaynakların yetersizliğinden ziyade kaynakların iyi kullanılamamasından dolayıdır. Çünkü Türkiye büyük bir ülke ve hem ekonomisi hem de insan kapasitesi bu sorunu aşabilecek durumdadır. Önceliklendirmelerimiz yanlış olduğu için imkânsızlıklar yaşıyoruz.

Bu yanlış önceliklendirmelerin üniversite yönetimleri tarafından da sürdürüldüğünü görmekteyiz. Üniversite yönetimimiz teknik bilimler yerine sosyal bilimlere daha fazla ağırlık vermekte bu da hem öğrencilerimizin başka illeri gitmesine hem de kapasitemizin diğer üniversitelere göre düşük kalmasına neden olmaktadır. Örneğin sosyal bilimler alanında bir hukuk fakültesinin açılması yerine başka bölümler tercih edilmektedir. Teknik bölümlerde Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi yanında veterinerlik fakültesi, Ziraat fakültesi gibi bölümler açılması gerekirken bu bölümler konusunda da eksiklikler var.

Yönetimlerin bölüm açarken veya fakülte kurarken elbette kendi düşünsel eğilimlerini de yansıtmaya çalışacaklardır ancak bilim insanlarının bunu bilimsel yönü ile ele almalarında da fayda vardır. Sadece öyle isteniyor diye veya birilerine yaransın diye bölüm ve fakülte açtığınızda kusura bakmayan ama bu adımınız çok açık bir şekilde “sırıtır.”

Batman üniversitemiz geçen hafta yeni bir fakültenin açılışını yaptı. İslami ilimler fakültesi. Konu ile ilgili haber şöyle; “Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi törenle açıldı. Tören, İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Aşkar'ın Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. Üniversitenin konferans salonunda düzenlenen törende konuşan Batman Valisi Azmi Çelik, fakültenin açılmasının kent adına önemli bir gelişme olduğunu söyledi. Fakültenin milli ve manevi değerlere katkı sağlayacağını aktaran Çelik, "İnşallah çok daha güzel, huzurlu, verimli günler bizim olacak. Öyle zannediyorum ki dinimizin ibadete dair kuralları olduğu gibi, toplumsal yaşama dair de üzerinde durulması gereken, kesinlikle ve kesinlikle ihmal edilmemesi gereken ciddi kuralları var" dedi.

Çelik, bu tür eğitim kurumlarının birinci derecede topluma dair kuralların öğrencileri vasıtasıyla yaşadıkları topluma aktarılması konusunda ciddi roller üstleneceğini dile getirerek, bu hizmette emeği geçenlere teşekkür etti.

"Batman'ın bin yıllık medrese geleneğini birlikte sürdüreceğiz"

Fakülte Dekanı Prof. Dr. Mustafa Aşkar ise, Batman'da bin yıllık bir medrese geleneği olduğunu söyledi. Bu geleneğini sürdüreceklerini belirten Aşkar, şöyle devam etti: "Bu fakülte Batman'a çok yakıştı. Buradaki medrese geleneğini, hem medreseler götürecek hem de fakültemiz götürecek. Bir fakültenin bir şehri nasıl değiştirdiğini, dönüştürdüğünü hep beraber göreceğiz. İslam bu topraklara çok erken geldi.

Anadolu'nun fethi1071, Diyarbakır ve Cizre Ulu cami’nin yapılışı Peygamberimizin vefatından 7 sene sonra, 639'da yapılmıştır. Bugün Konya'dan Hz Mevlana'nın torunu ile Bitlis'ten Bediüzzaman'ın torunu ve Ankara'dan Hacı Bayram-ı Veli'nin torunu ile Bitlis'ten İdris-i Bitlisi'nin torunu aynı sıralarda. Aynı havayı teneffüs ediyoruz, aynı kitabı okuyoruz, aynı namazı kılıyoruz. Onun için bizim hiçbir sorunumuz yok."

Bu fakültemiz ile birlikte üniversitemize bağlı Fen Edebiyat Fakültesi, Mühendislik Mimarlık fakültesi, teknik eğitim fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi olmak üzere altı fakültemiz öğretim faaliyeti sürdürecek. Üniversite bünyesinde yaklaşım 11 bin öğrenci de bu üniversitemizde öğrenim görme şansı yakalamış olacak.

Lakin hem fakülte sayımızın hem bölümlerimizin yeterli olmadığı ve kendisi ile aynı tarihte kurulan üniversitelere oranla bile üniversitemizin geri kaldığını belirtmekte fayda var. 2007 yılında kurulan Bingöl üniversitesinde bile bizden fazla fakülte ve bölüm olduğunu görünce yönetime neden diye sormadan da edemiyoruz.

Evet, yeni bölümler ve fakülteler açıyorsunuz bu iyi ama bizahmet hem gerçekten ihtiyaç olan bölümleri açın hem de bilimsel yönlere de ağırlık verin. Yoksa nicel artışların nitelik olarak istenen sonuçları doğurması mümkün olmayacak. Kamu yönetimi, Hukuk Fakültesi, Tıp, Veterinerlik, ziraat fakültesi gibi bölümlerin de açılması dileğiyle diyor yeni kampus alanımızda açılan cami ve fakültemizin de hayırlı olmasını diliyoruz.