*Binlerce yıl harmanlaşmış ortak tarihin o kekemsi kokunun hakim olduğu Batman ovası, hasat mevsiminde bir başka güzel. Bölge sıcak olsa bile bu ovanın kokusu bir başkadır…

*Bin zamanlar Dengbejlerin dillendirdiği ve farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bu güzelim ova, adeta bereket saçıyor. Sarı-yeşil ve de kahverengi tonlarının karıştığı ova tek kelimeyle muhteşem…

BİR BAŞKA OVA BURASI…
Şu günlerde Mezopotamya ovası bütün renkleriyle herkese gülümsüyor.

Bu ovada sonsuzluğa yazgılı sarı, yeşil ve kahverengi tonları hakim.

Kadim, sırlı dağ ve tepelerle çevrili bir coğrafyadayız.

Bir Pazar günü kendimizi sıcak saatlerde ovanının farklı renk tonlarına kaptırıp soluğu kırsalda aldık.

Batman-Siirt il sınırındaki ‘Xırap Bajar’ (Yıkık şehir) denilen; sessiz ve derin akan Garzan çayının dibindeki Orta çağdaki İslami Erzen şehrinin yakında bulduk.

Garzan çayı bitişiğinde dönümlerce arazide böğürtlen, kayısı, şeftali ve elma bahçelerinin hemen yanı başındaki mısır tarlalarını sulayan ayaklarında diz boyu çizme giyen amele işçiler…

Batman-Siirt yol güzergahındaki buğdayın istiflendiği harman tarlasında bekleyen terlikli ve yalın ayaklı çocuklar…

BEREKET OVASI
Öbek öbek buğday kümelerinin etrafında kuş ve güvercinler kanat çırpıyor.

Büyük tatile birkaç hafta öncesinden ‘merhaba’ diyen öğrenciler ise o buğday kümelerinin etrafında gün boyu bekliyor.

Ova sıcak ama bereket sunuyor o yerleşim birimlerinde oturanlara.

Beşiri ovasındaki İkiköprü (Aviske) belde girişindeki kavurma tesisi, yaz sıcağına rağmen ‘lezzet durağı’ gibi. İkindi saatlerindeki esinti sanki misk-i amber kokusu saçıyor etrafa…

Bereketli ovada yetişen büyük ve küçükbaş hayvanın etinin dönüştürüldüğü kavurma, Beşiri ovasının ünlü bulgur pilavıyla konuklara ikram ediliyor. Kış mevsiminde ise ‘Savara Raxisti’nin (Hindi Dolması ve bulgur pilavı) lezzetine doyum olmuyor.

Batman-Siirt il sınırındaki hububat ekicisi, 50 derece sıcak havaya rağmen tarlasını terk etmiyor.

Tarlada balyalanan saman ise Doğu illerindeki besicilere gönderiliyor.

Her ne kadar gezgin-tarihçiler, “Yaz mevsiminde bu bölge gezilmez”, “Daha çok bahar ve güz mevsiminde gezilir” diyorlarsa da bu coğrafya her mevsimde görülmeye değer…

BÖĞÜRTLEN BAHÇESİ
6-7 Yıl öncesiydi…
Batmanlı işadamı merhum Necat Nasıroğlu, Batman-Siirt il sınırındaki Yunuslar köyünün o verimli  toprakların bir bölümünü dönüştürdüğü meyve bahçe projesini paylaşmıştı bizimle.

O bilge insan şimdi aramızda değil. Mekanı cennet olsun.

Fakat eserleri ve projeleri yaşıyor merhum Nasıroğlu’nun.

O dönümlerce ekili meyve bahçelerinin bulunduğu alanda merhum Nasıroğlu’nun bize anlattıkları bir anda film şeridi gibi geçti gözümün önünden.

Daha birkaç yıl öncesine kadar çorak olan o bölgede yetişen meyveler, artık birçok ülkenin pazarında.

O bilge insanın hala örnek projeleri ve hayata geçirdiği yatırımlarla anılması kadar güzel bir şey olamaz.

Bölgenin kaliteli böğürtlenin yetiştiği Fernas Gıda ürünlerinin, meyve suyuna dönüşmesiyle bu ovanın ne kadar bereketli olduğunu anlatıyor bize…

Kısacası, bugün siz değerli okurlarımıza ovamızın zenginliğini anlatmaya çalıştım.

Kalın sağlıcakla…