*Geçen Cumartesi günüydü. Cep telefonum çaldı, telefonun ucunda saygın işadamı Necat Nasıroğlu vardı. Gazeteyi ziyarete gelecekti. Program değişikliğinden Nasıroğlu, ziyareti Pazar’a bırakmıştı...

*Nasıroğlu iş merkezindeki ofisine gittiğimizde arkadaşlarından Mele İmadettin Yetiz’in de aralarında bulunduğu konukları vardı. Çok sevdiği Batman’ın o eski günlerini anlatan Nasıroğlu, meğerse o gün bizimle vedalaşıyordu…

BATMAN’I BİR YERE DEĞİŞMEZDİ
Hayırsever işadamı ve kanaat önderi Necat Nasıroğlu, Onursal Başkanlığını yaptığı Fernas’ın, Türkiye’nin dört bir yanında bazı sektörlerde yaptığı çalışmaları yerinde görürdü.

Ama o’nun Batman sevgisi bir başkaydı. 
80’li yılların başında bir kamyonla başladığı 60 yıllık iş hayatına büyük başarılar sığdırmıştı.
Batman’ın ‘ilçe’ döneminde hafriyat işleriyle başladığı özel sektörün farklı alanlarında Fernas şirketini, Türkiye’nin sayılı firmaları arasına aldı.
Çocuklarını büyüttü.
Şirketler Topluluğunun başında evlatları var.
Enerji, Gıda ve İnşaat sektöründe Fernas, çoktan kurumsallaştı..
Saygın işadamı Nasıroğlu, geçen Cumartesi beni aradı.
Batman’a her gelişte gazeteyi ziyaret eder, şehrin geleceğini ve ekonomisini konuşurdu.
Bizden yaşça büyüktü, hep de o bizi arardı.

Cumartesi saatler öğleyi gösteriyordu;
“Gazeteye gelip bir kahvenizi içmek istiyordum” dedi.

Programı değişince biz Nasıroğlu’nu ofisinde ziyaret ettik.

Gazete binasına yakın olan Nasıroğlu iş merkezine Şehmus Ustabaşı ile birlikte gittik.

BİLGE İNSANDI NASIROĞLU
Yörenin yetiştirdiği saygın işadamlarından Hacı Necat Nasıroğlu, aynı zamanda bilge bir insandı.

Sohbetine doyum olmazdı.

“Yüz Yüze Batman” kitabında da işadamı Nasıroğlu’nun hayat hikayesi var.

Cumartesi günü öğle saatlerinde ofisini ziyaret ettiğimiz Nasıroğlu, yakındaki kadim dostu Mele İmadettin Yetiz ile diğer misafirleriyle bu coğrafyanın dününü anlatıyordu bizlere.

Bir ara söz dönüp dolaştı, yanımda oturan Şehmus Ustabaşı’yı sordu. Nasıroğlu; “Kimlerdensin?”
“-Midyat-Estelli. Cemile Suloke’nin torunuyum” dedi Ustabaşı…

Tebessümle anlatmaya başladı Nasıroğlu;
“Senin deden 1972 yılına kadar Batman Belediyesi’nin Fen Müdürüydü. Bir anısını da anlatayım. 60’lı yıllarda Batman’ın dört bir yanı çamurdu. Yeni bir takım elbise giyen Cemil Süloke, çamur çukurunu fark etmeyince, elbisesi çamur içinde kalmıştı. O’nu görenler takılmadan edememişler. Cemil Süloke hep gökyüzüne bakıyorsun. Biraz da yere bak. Allah rahmet eylesin. Deden iyi biriydi. Belediye’de herkese yardımcı oluyordu...”

KENDİ AYAĞIYLA HASTANEYE GİTTTİ
İlerleyen yaşına rağmen Necat Nasıroğlu’nun sağlığı yerindeydi.

Önceki akşam kendi ayağıyla kontrollerini yapmak için gittiği hastanede yaşama veda etmişti. Ani gidişine kimse inanmak istememişti.

Büyük çocukları Muzaffer ve Ferhat, sağlık durumunu öğrenmek için uçağa bindiklerinde o acı haberi almışlardı.
O haberi duyduğumda ben de dona kaldım.
Çok büyük bir değeri daha kaybetmiştik.
Dün son yolculuğuna uğurladık.
Allah rahmet eylesin…

İÇİM ACIDI…
Tanırdım, bilirdim... Herkes gibi benim de içim acıdı.
Son sözleri hala kulağımda.
Sadece sohbetleriyle değil, yaşamıyla-duruşuyla da ders veren bir güzel insandı…
Kendi ayağıyla gittiği hastanede kurtarılamıyor…
Kalp krizi geçiren Nasıroğlu’nun vefat haberi kısa sürede şehirde duyuldu.
Kayabağı (Basorke) köyünde kılınan cenaze namazına çok büyük bir kalabalık katılıyor ve son yolculuğuna dualarla uğurlanıyordu hayırsever işadamı Nasıroğlu….
Değerli bir Batmanlı işadamı Nasıroğlu’nun geçen Cumartesi günkü sohbeti halen beynimin bir köşesinde…
Yüzlerce öğrenciye burs, bu şehre yerleşen sığınmacı ile dar gelirlilere yardım elini uzatan, şirketler topluluğunda binlerce insanın istihdam alanı bulduğu işadamı Nasıroğlu’nun ardından yazılacak daha çok şey var.

Evet…
Ölüm son değildir…
Bu dünyada iken ölüme hazırlanmak gerek…
Allah rahmet eylesin…

Batman, bu değerli kanaat önderi ve güzel insanı unutmayacak.