*Boğulma mevsimindeyiz. Gençlerin hayatlarının baharında serinleme uğruna canlarını kaybetmemesi için DSİ ve Sulama Birliği yöneticileri başta olmak üzere herkesten bir uyarı var; “Aman dikkat hayatlarının baharlarındaki gençlerimizi suya kurban vermeyelim…”

*Batman çayı havzasında su seviyesinin yükselmesi de bazı kişileri suyun ortasında mahsur bırakıyor. Geçenlerde korkunç bir manzara vardı. Mahsur kalan 2 kişiyi canı pahasına kurtaran AFAD çalışanın vücudu suya atılan atıklar yüzünden yara-bere içindeydi…

BU AKARSUYA YAZIK

Yaz mevsimi gelince boğulma vakalarının önlenmesine yönelik DSİ ve Sulama Birliği yetkililerinin, uyarılarına geniş yer veriyoruz. Serinleme uğruna canlarından olan Batmanlı gençlerin, her sene can alan sulardan artık uzak durmasının zamanı geldi, geçiyor.

Geçenlerde Batman Çağdaş’ın da sürmanşetinde yer alan ‘’Canı pahasına kurtardı. Kahraman teknisyen’’ başlıklı haberde; AFAD arama-kurtarma teknisyeni Selahattin Çelebi, canı pahasına 3 genci kurtarmıştı fakat o kahraman teknisyen Çelebi’nin vücudunun dört bir yanı sanki bıçak darbeleriyle yaralanmışçasına kötü bir vaziyetteydi.

Yaralanan o teknisyenin vücuduna isabet edenler maalesef ki katı atıklardı...

Bir dönemler o berrak akan Batman Çayı artık kirliliğe teslim olmuş.

Batman’a yakın mesafedeki akarsu kıyısı berbat bir hal içinde. Bu akarsuya zehirli atıkların akıtılıp akıtılmadığını da bilmiyoruz ancak gördüğümüz manzara ürpertici.

DSİ, şu günlerde Batman köprüsünün olduğu çevrede peyzaj çalışmalarının düzenlemesine yönelik hazırladığı projeyi hayata geçirebilmenin çabası içinde.

Geçenlerde Batman Çağdaş’a konuk olan DSİ Şube Müdürü Bedi İleri ve Sulama Birliği Başkanı İbrahim Tezdiğ’le uzun uzun konuştuk.

Mesajlarını da kamuoyuna duyurduk.

NEREDE O ESKİ BATMAN ÇAYI

25 Yıl öncesine kadar berrak suyun aktığı Batman Çayı yatağının son durumuna görenler var mı yok mu bilemiyoruz ama gördüğümüz manzara da Batman Çayı suyunun azaldığı ve eskisi kadar balıkların yetişmediği yönünde görüşler de var.

Daha önce DSİ’nin Batman Çayı üzerinde küçük küçük barajlar kurması da gündemdeydi ,fakat bu projenin de akıbeti meçhul.

Kum ocaklarının da yıllardır hafriyat için kum çektikleri Batman Çayı’nın eski günlerine dönmesi için bazı radikal kararlar da alınmasının zamanı geldi.

Batman Çayı kıyısındaki katı atıklar oldukça tehlikeli…

Belediye’nin su arıtma ünitesi de devrede olmasa maazallah o bölgede tam bir çevre felaketi yaşanır.

Bizden hatırlatma.

Batman çayı eskisi gibi akmıyor.

BALPINAR GERGİNLİĞİ

Batman’a en yakın belde konumundaki Balpınar (Gıresira) yerleşim biriminde önceki gün ‘okuma sayaç’ eylemi vardı.

Beldedeki muhtarlar, gerginliğin artmaması için kitleyi sağduyuya davet ediyordu.

Güvenlik görevlileri de yolu kapatan kitleye üst üste uyarıda bulunuyordu.

Daha önce de okuma sayaçların evlerden sokağa taşınmasına Bekirhan, Kozluk-Kaletepe ve Zorköy sakinleri de direnmişti. Ancak o direkler tüm engellere rağmen monte edilmişti.

Şimdi de sıra Balpınar’da...

Köyün girişinde bir grup köylü ve ileri gelenlerle görüştük.

Hepsinin mesajı aynıydı:

‘’DEDAŞ’ın bu uygulamasına karşı değiliz fakat keşke elektrik direkleri yeni imar alanının geçeceği güzergahlara dikilebilseydi. Daha beldenin imar çalışmaları tamamlanmadı, apar-topar bu işe soyunanlar şimdi de vatandaşın arsasına direk dikiyor. Her şeyden önce bu uygulamanın yapımcı firma tarafından durdurulması gerekiyor.’’

Bir de köylüler sulamada enerjiden indirimli uygulamadan yararlanmak istiyor. Ürünlerinin hasadını henüz toplamayan üretici ise kaygılı.

Güvenlik görevlilerine dertlerini anlatmaya çalışan çiftçiler konuşuyor, biz not alıyoruz:

‘’Bizim kimseyle bir sorunumuz yok. Bu işe hazırlıksız yakalandık. Yapımcı firmayla bir araya gelmek istiyoruz. Biz de bu sorundan muzdaribiz. DEDAŞ yetkilileri bizi dinlesin.’’

Kısacası, yeni elektrik sayaç okuma direği birçok yerleşim biriminde sorun oluyor. Artık bu uygulamaya tarafların uzlaşmacı yönleriyle çözüm bulmaları gerekiyor. Çünkü yerleşim birimlerinde her kafadan bir ses çıkınca, maalesef istenmeyen olaylar yaşanıyor…

Umarız, Balpınar olayı son bulur.