Dünden devam

Batman Barajı’nın son durumu ile ilgili bir ibretlik görüntü gazetemizin dünkü sayısında yer aldı.

Gazetemizde yer alan Kozluk ilçemize bağlı Kaletepe ile çevredeki çok sayıda köyün ulaşımını sağlayan tarihi köprünün yakın çekiminin olduğu fotoğraf karesi, Batman Barajı’nın ne kadar çabuk toprak, balçık, ‘rüsübat’ denilen tortularla dolduğunun ibretlik belgesiydi…

O haberimizden kısa bir alıntıyı birlikte okuyalım: ‘Batman Barajı havzasında baraj suları altında kalan Kaletepe köprüsü, su seviyesinin düşmesiyle gün yüzüne çıktı. Batman’ın Kozluk ve Sason ilçelerine bağlı köy yollarının ulaşımını sağlayan Kaletepe’nin tarihi köprüsü 2005 yılında Batman Barajı’nın suları altında kalmıştı. Son yılların en kurak sonbaharının yaşandığı Batman’da Sason çayının aktığı Batman Barajı havzasında su seviyesinin düşmesiyle tarihi köprü, yıllar sonra gün yüzüne çıktı. Kaletepe, Balbaşı ve çevredeki köylerde oturan bazı çiftçiler, tarlalarına ulaşmak için yolu birkaç kilometre kısaltan köprüyü kullanmaya başladı.’

http://www.batmancagdas.com/gundem/su-seviyesi-dusunce-h66206.html

**

**

TARİHİ KANYON TOPRAKLA DOLMUŞ…

Bu haberimizdeki fotoğraf beni çocukluğuma götürdü. Sason Çayı’nın geçtiği kanyona girerken o tarihi köprünün altından geçerdik.

En az yarım saat boyunca boyumuzu aşan suda yüzer, köprünün aşağısında genişleyen bir kara parçasına ulaşırdık.

Kozluk ilçemize bağlı Doğancık (Kifife) ile Silvan’a bağlı Dilimalan(Hoşşa) köyleri arasındaki kanyonun ortasındaki geniş kara parçasında başta üzüm olmak üzere değişik meyveler kendiliğinden oluşmuştu.

O meyvelerden çok, ‘Şıkefta Devreş’ (Siyah ağızlı mağara) adı verilen mağaranın önündeki derin gölde yüzmek, çay ortasındaki kayalıktan atlayış yapmaya giderdik.

Hasankeyf ve Dicle gibi yüksek kayalıklarla çevrili kanyon tahminen yüz metre yükseklikteydi.

Sözü nereye getirmek istiyorum?

Gazetemizde yer alan ve köşemde de yayımlanmasını istediğim fotoğraf karesine baktığımda o derinlikten eser kalmadığını görüyorum. Baraj hızla toprakla doluyor demektir…

**

**

ILISU BARAJI DOLSUN DİYE Mİ?..

Tamam kuraklık var, iyi de neden Batman Barajı’ndaki suyu hoyratça tükettiler?

Dünkü yazımda belirtmiştim; barajları insan vücudundaki damar sistemine müdahale olarak görsem bile haydi baraj inşa edildi. İyi de devasa bir baraj gölünü hızla kurutup, milyarlarca su altı canlılarının yaşam haklarına pervasızca müdahale etmek vicdansızlıktan öte bir şey değil mi?

Batman Baraj gölü havzası balıklar, kaplumbağalar, yengeçler, yılan balıkları vs hayvanların doğal yaşam alanı olmuştu. Milyarlarca hayvan o alanda yaşamlarını sürdürüyordu.

Ayrıca Baraj havzası çevresindeki bütün doğadan da milyonlarca hayvan göl kenarına inip su içiyordu, onlar için de bir yaşam alanıydı. Devasa göl kısa zamanda kuruyunca, hayvanların durumunu varın siz düşünün…

Bakınız, Batman Barajı sulama, enerji ve taşkın koruma amaçlı olarak inşa edilmiştir. Sulama mevsiminde barajdaki doluluk bu kadar düşmemişti.

Sulama mevsiminden sonra barajdaki sular neden hızla azaldı?

Ortalıkta dolaşan söylenti ve iddialar var. Bana mantıklı gelmeyen, ancak DSİ Batman şube veya en doğrusu Bölge Müdürlüğü’nün cevap vermesinde yarar gördüğüm söylentilere göre Ilısu Baraj Gölünün hızla dolması için Batman Barajı’ndaki su bırakıldı…

Diyarbakır Dicle ve Kralkızı Barajlarının su seviyeleri hakkında bilgim yok. Ancak DSİ Bölge Müdürlüğü yetkililerinin bu konuda kamuoyuna açıklama yapmaları gerektiğine inanıyorum.

Şu sorulara de cevap versinler istiyorum;

Batman Barajı neden hızla kurudu?

O devasa göl niçin bataklığa dönüştü?

Batman Barajı havzasındaki kanyon örneğinde olduğu gibi baraj göl havzasının toprakla dolması normal bir gelişme sayılabilir mi? Anormal bir durum varsa, sebepleri nelerdir?

Batman Barajı çevresinde yeteri kadar ağaçlandırma yapılmış, barajımız havza ağaçlandırma projesi ile yeterince koruma altına alınmış mıdır?

Bu soruları iyi niyetle soruyorum. Dileğim meseleye açıklık getirmeleridir.