Arslan Ailesinin bu gün en acı günlerinden biri.
Arif ve Nedim Abilerin muhterem babaları hakkın rahmetine kavuştu.
Geçen yıl hemen hemen bu zamanlarda kıymetli annelerini kaybetmişlerdi.
Üst üste iki acı haber katlanılası bir durum değil ama katlanılıyor.
Vefat haberini aldığımda Hasankeyf’teydim. Ders saatini nasıl geçirdim bilmiyorum. Tarkan mezarlığa doğru yola çıkıldığını haber verdi. Arkasından Halliyam ve Ömer Bedük’te aradılar.
Derler ya, kara haber tez duyulur. Akşam vaktinde taziye çadırındaydık. Hemen her kesim toplanmış adeta akın ediliyordu.
Nizamettin İzgi ve Kemal Çelik kalabalık bir gazeteci grubuyla geldi.
Arkasından Ak Parti İl Teşkilatı.
Halbuki acımız çok tazeydi. Buna rağmen bu kadar kalabalık haberdar olmuşsa yarın ve sonrasında çok daha kalabalık olacak demektir.
Arif ve Nedim Abi bir yandan gelen misafirlerle ilgilenmeye çalışırken öte yandan gelenlerde kendilerini teselli etmeye çalışıyordu. Taziyelerin belki de en önemli şeyi işte budur. Kişiye sakin kafayla düşünme imkanı vermiyor. İyi ki de vermiyor. İnsan en yakınını kaybettiğinde kafayı yiyecek gibi oluyor. Kendimden biliyorum. İşte bu tür taziyelerde bireyler bir nebze de olsa acısını unutuyor. Gelenlerle ilgilenirken acısını unutuyor, taziyeleri kabul ederken bir yandan da teselli oluyor.
Sevgili Barış çok duygulanmıştı. Çünkü dedesi kendisine öz evladı gibi davranmış, kendisine Fatiha ve kısa süreleri bile ezberletmişti. Dede ile evlat arasında böyle bir bağın olması takdire şayandır. Çünkü bırakın dedeyi, babası ile dahi doğru dürüst iletişimi ve karşılıklı sevgisi, saygısı kalmamış nice insanlar toplumda varken böylesi örnek bir dede torun ilişkisi herkese nasip olmaz.
Rahmetli uzun ve bereketli bir ömür yaşamış. Çocuklarının ve torunlarının mürüvvetini görmüş. Bu süre içinde kim bilir ne acılara da şahit olmuş. Zordur bir babanın evladını toprağa vermesi. Rahmetli Enver Abi vefat ettiğinde kim bilir nasıl bir acı çekmişti. Torunu Osman henüz bir bebek. Şimdi delikanlı ve acar bir muhabir.
Bir erkeğin hayat arkadaşını, yoldaşını toprağa vermesi kolay bir şey mi? Zaten o günden sonra rahmetli hastalığına bir de kederi ekledi.
Geçtiğimiz sene 27 Mart’ta Arif Abi annesini kaybetmişti.
Arslan ailesi zor bir dönemden geçiyor. Sabretmek ve Allah’a hamd etmek gerek. Çünkü bu dünya’ya geldiğimiz andan itibaren bireysel “kum saatimiz” işliyor.
Arslan ailesinin kıymetli babalarına Rabbimden rahmet diliyorum.
Başınız sağ olsun.