Eğer anne olsaydım;

Gönül bahçemden notlar düşerdim bebeğimin günlüğüne…

 

Eğer anne olsaydım;

Yaşamını süslemesi için olgunluk mektebinden sırlar verirdim minik yüreğine ve şöyle fısıldardım yaşam incimin kulağına;

 

Dünya saadetinin gözünü almasına sakın izin verme. Bilirim canın rahat bulduğu yöne doğru akan nehir olmak istersin, fakat yaşam denizinde büyük dalgalar da var bunu bilmelisin…

 

Herkesin güvenebileceği bir insan olmak hem görevin hem siyasetin olsun. Güç ve makam arasındadır gerçek kişilik aklında bulunsun…

 

Yaşamsal düşüncen olsun, ´karanlığın en çok arttığı zamanda yıldızları görürüm´ felsefesi…

Karanlık gece ile sabreder de sabaha erişir. Sabır; sıkıntıdan sonra gelen sevincin anahtarıdır.

 

Acılarda incelir insan. Hep nedenleri sorar acı, ruhun toprağını alt üst eder. Yeni umutlar yeni düşünceler için havalandırmayı sağlar. Buzun üzerine kazımalısın ki nefretini, güneşin gülümsemesiyle erisin kalbini karartmasın.

 

Bilmelisin ki, tanıştığın her insandan en az bir konuda öğrenebileceğin bir şey vardır.

Yaratılışındaki kabiliyet ölçüsünde, öğreneceğin ilim, irfanla kendi payına düşeni almalısın.

 

İsteklerin gerçekleşmeyince insan olmaktan çıkma. Kalbinde hileye sakın yer verme. Birine  karşı kurnazlık düşünme, çünkü bir gün mutlaka yapılan iş değerine göre mükâfatlandırır.

 

Aşk diyarında dil hükmünü kaybeder. Aklın kimyası ise temkinlidir, onu sakın elden bırakma. Şereflilik kimyasının özü ise tok gözlülüktür.

 

Mutsuzluğun büyük bir bölümü kendimizi bir başkasıyla kıyaslamamızdan gelir. Mutluluğun bazen sana az gelse bile, onun da mutlaka güzel bir nedeni olduğunu düşün.

 

Huzur; hiçbir gürültünün, sıkıntının yada zorluğun bulunmadığı yer demek değildir. Böyle bir yer de yoktur. Tüm bu karmaşanın içinde bile yüreğin dingin olma halidir.

 

Unutma; eleştirmek övmekten, tepki göstermek düşünmekten, kusur bulmak güzellik bulmaktan daha kolay olduğu için seçilir. İnsanlara nazik davranmanın ve kibarlık göstermenin kimseye bir zararı yoktur, bir maliyeti de yoktur.

 

Rüzgâr gibi her yere girip çıkma, güneş gibi de her kapıyı dolaşma. Kimseyi ayıpla ayıplama! Kendi dişlerinin arasında olmasına rağmen kendi diline hâkim olamazsan başkasının diline hâkim olmayı aklından bile geçirme.

 

Bilmesin ki; hayatı bir yerinden kaçırdığın zaman diğer yerindeki düşlere de geç kalırsın. Yaşadığın andır en özel zaman. Her davranışta başkalarının onayını beklersen, yaşamın birçok güzelliklerinden de mahrum kalırsın.

 

Yaşamda yapılacak o kadar çok çeşit hata vardır ki, aynı hatayı tekrar etmekte sakın ısrarcı olma. Birine ne kadar çok şey bildiğini söylediğinde, aslında onu ne kadar ezdiğinin de hesabını unutma…

 

Bir mecliste tekdüze susup durma; yeri geldikçe dil ol, yeri geldikçe kulak… Söylediğin az ama manası çok olsun. Asla kimsenin gönlünü incitmesin. Gül kokusu gibi gönülleri açsın. İnci ve mercan gibi değerli olsun.

 

Gençliğin kaderidir solmak. Güzellik ve zenginlik baki değildir. Birçok kişi konforlu bir yaşama can atacaktır fakat senin tercihin seninle yürüyecek olanı bulmak olsun.

 

Naz ve niyaz bahçemin goncası; hikmetin başıdır yüze gülümsemek, gülen yüzün solmasın.

 

Ve eğer anne olsaydım…

 

Annelere saygıyla.