“Baraja geçiş yok” diyordu Mega Star Tarkan kendisini izleyen hayran kitlesine.

 

Bir yandan da söylediklerini çok iyi seçerek konuşmaya çalışıyordu çünkü söylediği her kelimenin ulaşması gereken yerlere hem anlamlı bir mesaj olması, hem de yanlış yorumlara mahal vermemesi gerektiğinin bilincindeydi. Bu nedenle zaman zaman rahat konuşamadığı da oluyordu.

 

       Tarkan yoğun iş temposuna rağmen Doğa Derneğinin Atlas Dergisiyle birlikte uzun zamandan beridir  antik kent Hasankeyf’in  korunması için yapmış oldukları kampanyaya destek vermek amacıyla Hasankeyf’e gelmişti..

 

       Aslında bir süredir yerel basın, Tarkan’ın Hasankeyf’e geleceğini yazmasına rağmen halkın çoğu buna inanamamıştı, ta ki! Tarkan arabasından ininceye kadar…

 

       Mega star arabasından inip basın açıklamasını yapacağı kürsüye geldiğinde Tarkan hayranlarının göstermiş olduğu sevinç öyle televizyonlarda gördüğümüz gibi değildi. Tarkan’ı büyük bir heyecan ve sevgiyle beklemelerine rağmen bu coşkuyu göstermekte çekingen davranıyorlardı. Bu da sanırım bizim toplumda duygularımızı bastırarak yaşamayı öğrendiğimizden olsa gerekti. 

 

       Basın açıklamasını yapmak üzere Hasankeyf’e gelen Tarkan’nın heyecanı ise her halinden belliydi, fakat buna rağmen etrafına güzel bir enerji yayıyordu, bundan cesaret alan hayranları daha sonraları sevinçini ve heyecanını “Tarkan seninle gurur duyuyoruz” diye çığlıklar atmaya ve tezahüratlarda bulunmaya başlamışlardı. .

 

       Tarkan bir mega stardı ona ulaşmanın imkansızlığının tam aksine mütevazı bir hali vardı. Sevecen ve sempatikti.

 

       Uzun zamandır Hasankeyf’in kurtarılması için çalışan Doğa derneği daha önceleri iki kez sadakat treniyle Hasankeyf’e gelmişti.

 

       Doğa Derneği ve Atlas Dergisi bu kez de bir Mega Starla birlikte geldi. Tüm çabaları  tarihi ve doğayı korumak için vermiş oldukları mücadelede Tarkan’ın da desteğiyle bir kademe daha ileriye götürmek…

 

       Bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini teğit edercesine Doğa Derneği Hasankeyf ofisin bir de açılışını yaptı. Böylece tercihini doğanın ve uygarlığın korunmasından yana kullandı. 

 

       Söze ilk başlayan Doğa Derneği Genel Müdürü Güven Eken  Ilısu barajı iptal edilene dek mücadelemiz sürecek, akarsuların özgürce akması gerekiyor bu nedenle burada baraja geçit yok. Ilısu barajı projesi 400 km uzunluğunda olan Dicle Nehri kıyısındaki doğal ekosistemi ve bu ekosisteme birleşik diğer yaşam ortamlarının kalıcı kaysına neden olacaktır” dedi ve  sözü Atlas Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek’e bıraktı.

 

       Hasankeyf’in yaşanması için Türkiye de en fazla emek veren en önemli isimlerden biri olan Özcan Yüksek ise:

 

       Baraj yapılsa bile sular tutulmayacak buna müsaade etmeyeceğiz. Hasankeyf’i doğa ve kültür bakımından doğunun Çanakkale’si olarak görüyorum.  Hasankeyf’i kaybedersek Türkiye’nin doğasının ve kültürünün bir nebzesi kaybedilmiş olacak. Bir nehrin ne kadar önemli olduğunu, boşa akmadığını eski zaman insanları biliyordu.  Yeni zaman insanı ise her şeyi kendilerinin çok iyi bildiğini zannederler. Eskileri önemsemezler küçümserler fakat hiç  bir şey  bilmiyorlar. Eğer bir nehri yok edersek gerçekten hiç bir şey bilmedikleri ortaya çıkar.  Fırat’ı kaybettik ama Dicle’yi kaybetmeyeceğiz.  Bu mücadelemiz proje iptal edilinceye kadar devam edecektir. Türkiye’de bir nehrin yok edilmesinin yetkisinin hükümetlerde olmadığını da düşünüyorum. Türkiye’ de çok konuşulan referandum yapılsın ve halka gidilsin yapılacak en önemli referandumlardan biri bence bu baraj olurdu. Biz bıkmadan usanmadan bir nehrin ne olduğunu anlatmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz.”dedi.

 

       Özcan Yüksek daha sonra sözü, Doğa Derneğinin hazırlamış olduğu deklarasyonu okuması ve basın açıklaması için, Mega Star Tarkan’a bıraktı

 

       “Dilim sürçerse şimdiden hoşgörün çünkü heyecanlıyım” diye söze başlayan Tarkan deklarasyonu okuduktan sonra basın mensuplarına ve tüm dünyaya şöyle seslendi…

 

       Hasankeyf yok olmasın kampanyasıyla geçmişin, bugünün nesillerinin ve bizden sonrakilerin elindeki gerçek zenginliğe ışık tutmayı umut ediyoruz.

 

        Benim en çok düşündüğüm buradaki insanların ne istediği ben ülkemi seviyorum. Bu güzelliklerin korunması gerektiğini düşünüyorum

 

       Tarihini kaybeden, kökünü kaybeder özünü kaybeder. Burası açık bir müze gibi . dünyanın bir çok yerini gezdim. Onların kendi tarihlerini çok güzel koruduklarını görüyorum. Biz neden böyle yapmıyoruz anlamıyorum. Başka bir yolu olmalı.

 

       Siyasetçilerden istediğim sizlerin sesine kulak versinler. Sizlerin gerçekten ne istediğini dinlesinler. Siyasetçiler sizlere hizmet etmek için varlar. O yüzden sizin yanınızda olmaları gerekir.

 

       Gerçek mücadeleyi veren doğa derneği çok ciddi çalışıyor gönüllerini verdikleri bir çalışmaları var ve hiçbir menfaatleri de yok.

 

       Yurt dışında ve yurt içinde ilgili yerlere mesajın ulaşması için  ne gerekiyorsa yapacağım.Doğa Derneği ve Atlas Dergisiyle birlikte hareket edeceğim. Yakın bir zamanda Dicle nehri kıyısında bir konser vereceğim. Hasankeyf  için bir türkü yazdım ve onu ilk kez burada okuyacağım

 

       Çünkü biz sadece biz Hasankeyf’in zenginliğine tanıklık edebilir ve onu yok olmaktan kurtarabiliriz.

 

       Çünkü biz sadece biz çocuklarımız ve onların çocukları için geçmişi ve doğayı yaşatabiliriz.

 

       Biz sadece biz köklerimize sahip çıkabiliriz.

 

       Biz sadece biz bu umudu yaşatabiliriz.

 

       Hasankeyf  yok olmasın!… Yok olmasın!…”

 

       Mega Star basın toplantısını  ‘Sabret bir tanem bekle beni. Döneceğim mutlaka’ diye başlayan inci tanem şarkısının bir buklesi ile anlamlı bir mesaj daha vererek bitirdi.

 

       Hayranlarına  sabredin geleceğim!… en yakın zamanda geleceğim!… dedikten sonra,  alkışlarla ve büyük bir coşkuyla uğurlandı.

 

       Tarkan mütevazı ve sempatik haliyle hayranlarının izdihamı arasında arabasına doğru yol alırken,  Hasankeyf ise şükran borcunu ödercesine o gün bir başka gülümsüyordu.