Boşluklara düşmeyin, hoşluklar içinde olun temenni ve dileklerimle birkaç anekdot paylaşmak istiyorum. Küçükte olsa gülümsemenize vesile olmasını umuyorum.

  Ateş, su ve ahlak… 

Ateş su ve ahlak dost olup birlikte zaman geçirirler.

 

Çevrede dolaşırlarken eğer kaybolurlarsa birbirlerini nasıl bulabileceklerini sorgulamaya başlamışlar.

 

Ateşe sormuşlar: “Kaybolursan seni nasıl bulacağız?”

 

“Nerede bir duman görürseniz orada ben varım,” diye cevaplamış ateş.

 

Suya sormuşlar: “Seni kaybedersek ne yapalım?”

 

“Nerede bir şırıltı duyarsanız beni orada bulabilirsiniz,” diye cevaplamış su.

 

Sıra ahlaka gelmiş. Onun yanıtı ise oldukça düşündürücüymüş.

 

“Beni kaybederseniz, bir daha asla bulamazsınız!”

  Akıl vergisi… 

Dostlarından biri Fransız Kralı l5. Louis´e:

 

“Majesteleri, akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü.?

 

Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder.”

 

Kral, alaylı alaylı gülerek:

 

“Hakikatten enteresan bir fikir ve bu buluşunuza karşılık, sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum” diye cevaplar.

  Karga ve Tavşan 

Karga tüm gün hiçbir şey yapmadan ağacın en yüksek dalında duruyormuş.

 

Küçük bir tavşan onu görünce sormuş:

 

“Ben de senin gibi tüm gün hiçbir şey yapmadan oturabilir miyim?”

 

Karga, “Elbette, neden olmasın?” diyerek karşılık vermiş.

 

Onun bu yanıtı üzerine tavşan, olduğu yere çökmüş ve hiçbir şey yapmadan oturmaya başlamış.

 

Bir süre sonra çalılıkların arasından bir tilki fırlamış, tavşanın üstüne atlamış ve onu yemiş.

 

Aşağıda olup bitenleri yukarıdan üzüntüyle izleyen karga, kendi kendine söylenmiş.

 

“Hem aşağıda olup hem de hiçbir şey yapmadan oturabilmenin bedeli çok yüksektir tavşan kardeş…

 

Sen işin bu yönünü hiç düşünmedin…”