Hazırcevaplılık, her ortamda her soruya anında cevap verebilmektir. Ölüm sessizliğinde olan bir ortamı bile sesliye çevirebilme yeteneğidir. Hazırcevaplılık deha gerektirir. Bu tür insanlar fikirlerle dopdolu olular. Tek bir kelimeden yola çıkarak uzunca konuşmalar yapabilirler. İçerik yönünden boş bile olsa bir fikir boşluğu doğduğunda ortamı şenliğe çevirebilirler. Şaşırtıcı soruların, altında kalmayarak anında uzun  bir kelimeyle cevaplar verebilirler. Beklenmedik çıkışlarla insanları kendilerine hayran bırakırlar ve şaşırtırlar.

Hazırcevap kişi karşısındakini alçaltarak değil, kendini yükselterek büyümeyi başarandır.

Şimdi, biraz gülmeye gülerken de düşünmeye ne dersiniz?

 

 

Dünya nimetlerine önem vermeyen felsefesiyle ünlü Filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta, zenginliğinden başka bir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır.

İkisinden biri kenara çekilmeden geçmek mümkün değildir.

Kibirli zengin, hor gördüğü filozofa: “ Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem” der.

Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin bir şekilde şu karşılığı verir.

“ Ben çekilirim.”

 

* *

 

Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü  Galile’ye hasımlarından biri:

Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?”der.

Galile:

“Doğru, benim kulaklarım bir insan için biraz  büyük ama, seninkiler de bir eşek için fazlaca küçük sayılmaz mı? “

 

* *

 

Fransa hükümet ricalinden biri Napoleon’u bir muharebede tenkide kalkışıp, parmağını harita üzerinde gezdirir:

Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zaptetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca,

Napoleon:

“Evet” demiş. “Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.”

 

 

* *

 

Bir toplantıda bir genç Mehmet Akif’i küçük düşürmek için:

“Affedersiniz, siz veteriner misiniz?” demiş.

Mehmet Akif hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş:

“Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?”

 

* *

 

Yavuz Sultan Selim, bir çok Osmanlı Padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış.

Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Osmanlı padişahı ona:

“ Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş.

Vezir:

“Evet, hünkarım bilirim” dediğinde de hünkar cevabı yapıştırmış:

“ Bende bilirim.”

 

* *

 

Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:

“300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor,” der.

Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:

“Biz de onlara yaklaşıyoruz.”

 

* *

 

Amerikalı iş adamı, bir Çinliye alay ederek sormuş:

“Ölüleriniz mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ne zaman yiyecek?”

Çinli başını kaldırmadan cevap vermiş:

“Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman.”

 

* *

 

İngiltere Kralı George ile görüştüğü sırada, Gandi’nin üzerinde her zamanki gibi beyaz örtüsü varmış.

Davetten çıkınca, bir gazeteci sormuş:

“Kıyafetiniz, bir kralla buluşmak için yeterlimiydi?”

Gandi, hiç aldırmadan cevap vermiş:

“Kral, ikimize de yetecek kadar giyimliydi.”