Tüm aslındaların toplamıdır tecrübelerimiz. Yani istediğimizi elde edemediğimizde elde  ettiğimiz şey.

       Hani arada bir yaşamın anlamını sorguladığımız zamanlar olur ya; işte o zaman anlarsınız,  aslında düşündüğünüzden çok daha güçlüsünüzdür. Yeterki hayatın getirdiği derslerin sizi götürmesi gerektiği yere izin verin.

       Türlü mücadelelerle yüz yüze gelmek sizi değiştirir ve geliştirir, tabii buna izin verirseniz.

       Aslında hayatınızda ne yaşıyor olursanız olun, hepsinin iyi bir nedeni olduğuna ve size büyük faydalar sağlayacağına inanın.

       Bazen tökezlediğiniz yerde gömülüdür hazine. Unutmayın ki, en büyük zorlukları aşarken gelir en büyük olgunluklar.

       Yaşanan her şey sizi gerçek gücünüze kavuşturan ve ileri düzeye ulaştıran bir araçtır. Acılardan hoşnut olmayabilirsiniz ama bazen size çok iyi hizmet ettikleri de bir gerçektir.

       Kendiniz için aradığınız cevaplar yüreğinizin derinliklerinde saklıdır başka yerde aramanıza gerek yoktur. Derine indikçe sizdeki ruhu daha iyi keşfedersiniz.

       Çıktığınız bir dağın zirvesi, başka bir dağın eteğini ortaya çıkarır, böylece kendinizle yüzleşmeniz devam eder ve  ruhunuzu güçlendirirsiniz.

       Aslında sabah uyandığınızda günün size sunacağı sürprizlere karşılık sizin de iki seçeneğiniz vardır. Güne gülümsemek yada somurtmak. Siz gülümsemeyi seçin. Bilmelisiniz ki, yansımanız olan günün de gülümseyen bir yüze ihtiyacı vardır.

       İşler kötü gitse bile yine iki seçeneğiniz vardır. Teslim olmak ya da ders çıkarmak. Siz ders çıkarıp yolunuza devam etmeyi deneyin.

       Bazen ilaç bildikleriniz, belki de hastalığın ta kendisidir. Bu nedenle gerçekleşmeyen hayallerinize küsmeyin.

       Aslında sadece başarıyı bilenlerin çukura düşme olasılığı biraz daha yüksektir. Bu nedenle yaşanan olumsuzlukların size dönüşümü yine başarıdır.

       Derinden derine incinen yürekler başkalarının dertlerini de bir yürek çarpıntısı gibi hissederler. Bazen çekilen acılar manevi bir büyümenin de aracı olur.

       Hayallerinizin gerçekleşmesi için yapmanız gereken tek şey, bazen gereken soruları sormaktır. Çoğu zaman tek bir adımla başlar binlerce kilometrelik bir yol.

       Mantığımız, duygularımızı yarınlara götürecek kadar yeterli bulmuyorsa, rüzgârın yönünü değiştirme vaktidir.

       Aslında özür dilemek bir başarı ya da başarısızlık değildir. Haklı çıkmakta çoğu zaman mutluluk değildir. İçten dilenen bir özür ise zanax gibidir.

       Aslında ilk görüşte aşk yoktur, etkilenme vardır, âşık oldum derseniz,  buna aşk bile üzülür. Kendi ruhumuzu ve kişiliğimizi bile tanımakta zorlanırken ilk gördüğünüz birinin özünü nasıl anlayabilir ve âşık olabilirsiniz ki?

       Aslında vakit varken, fırsatları kaybetmeden hayatı dolu dolu yaşayın. Bazen kötü olan  zamanları bile. Nasılsa çok geçmeden hayat bitecek, neye uğradığınızı anlamadan iki metre toprağın derinliğinde bulacaksınız kendinizi. Kıymetini bilmediğiniz önemsiz bulduğunuz birçok küçük mutlulukları bile yaşayamayacaksınız.

       Sevgi dolu cesurca, gerçek bir yaşama yol alın. Basit zevklerden bile keyif almasını bilin. Bilmelisiniz ki, dünyayı kendi olduğunuz gibi görürsünüz.

       Bu felsefeyi ütopik bulanlarınız da olabilir, onlara da denemelerini öneririm. Bir süre sonra bu bakış açısı alışkanlık halini alacaktır. Olaylara ve yaşama farklı bakmayı öğrenecek ve  kazançlı çıkacaklardır.

       Ve aslında farkındaysanız, yazının sonunda da karşınıza yine iki seçenek çıkmaktadır. Bu yazıyı hiç okunmadı saymak, ya da yazılan bu aslındaları da yanınıza alıp yola devam etmek.

       Unutmayın, hayat seçimlerden ibarettir.