Dünden devam

Akuba köyünden ayrılıp önce ‘Koca’ denilen köye uğradık. Anız yangınları için nöbette olduğumuz ifadelerinin olduğu pankart ve afişlerimizi açarak köyün içerisinde sessiz bir yürüyüş gerçekleştirdik.

Köy çocuklarından bazıları bize eşlik etti. Herhangi bir tepkiyle karşılaşmadık.

Silvan’a bağlı ‘Kelaxa’ (Üç Kardeşler) köyü kırsalına gittiğimizde gözlerime inanamadım…

Batman Bıçakçı köyü karşısındaki köyün bütün tarlaları simsiyahtı…

Tahmini olarak üç bin dönümlük anız tarlalarının yakıldığını söylesem inanmanızı isterim…

Sayılı evlerden müteşekkil Üç Kardeşler köy veya mezrasına ulaştığımızda ezan okunacaktı…

İki katlı ve minareli devasa bir yapının cami, medrese ve taziyeevi olduğunu öğrendik. Arkadaşlarımız camide namaz kılıp, yolumuza devam etmemizi önerdiler.

Dört tarafındaki tarlalar yakıldığından simsiyah bir zeminde duran Camide namaz kılmak istemiyordum…

**

**

Arkadaşlar, “Ezan yeni okundu, cemaatle namaz kılalım” dediklerinde, yine itiraz ettim…

“Üç bin dönümlük alanı yakarak milyarlarca hayvanın ölümüne neden olunmuş bir köyün cami imamının arkasında namaz kılmak istemiyorum. Cemaatle namaz kılmamız gerekiyorsa, aramızda Sayın Nurettin Balta gibi Çevreci bir imamımız var. Arkasında kılalım” dedim.

Sayın Balta, köy imamı varken, kendisinin namaz kıldırmasını doğru bulmadı.

Herkes köy cami imamının arkasında namaz kılarken, ben tek başıma önceden namazımı kılıp dışarı çıktım…

Kelaxa köyü gibi çevresine, doğasına zarar veren bir köy görmedim. Etraflarında sarı veya yeşil tek metrekare toprak parçası bırakmayan bir köyün, devasa bir cami, taziyeevi ve medresesinin olması tuhafıma gitmişti…

Bir yandan doğaya, çevreye zarar verip, milyarlarca canlının hayatına kıyıp, öte yandan ibadetlere yönelmenin mantığını sorguladım. Ancak gördüm ki köyden tek bir kişi bile imamın arkasında namaz kılmaya gelmedi.

Bir köyün ismini vererek bu eleştirileri yaptığım için beni yanlış bulanlarınız olacaktır. Keşke o köy sakinlerini övgülere boğabilseydim.

Eleştirilerim tamamen yapılan yanlışlara dikkat çekmek içindir. Hayvanları katledip namaz kılmanın yanlışlığını herkes bilsin istedim…

**

**

ETRAFIMIZDA OLUŞAN KÜÇÜK HORTUM!..

Dernek Başkanımız ve gönüllülerimiz cami imamını etkilemeye çalışan değerlendirmeler yaptıktan sonra köyden ayrıldık.

Köyün hemen çıkışında yaklaşık 500 dönümlük tarlanın içerisinde kamuoyuna kitlesel bir basın açıklaması yapmak istedik.

Devasa mısır tarlasındaki anızlar tamamen yakıldığından, göz alabildiğince simsiyah zemin dikkat çekiyordu…

Tarlanın bitişiğinde boyu yaklaşık 20 metreyi bulan büyük bir dut ağacı da yangının alevlerinden nasibini almış, yaprakları adeta kızarmıştı. Çok üzüntülü bir şekilde basın açıklaması için hava çok sıcak olmasına karşın güneşli alanda yerimizi almaya başladık. Sıcaktan yaprakların kıpırdamadığı ve hafif bir esintinin olmadığı tarla içerisinde Batman Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Sayın Recep Kavuş, konuşmasına başlamaya hazırlanmıştı ki birdenbire etrafımızda küçük bir hortum oluştu…

Hemen iki metre arkamızda oluşan hortum çevremizde dolanmaya başladığından hepimiz ona odaklanmıştık.

**

**

Yerden savurduğu binlerce yanık anız partikülünü havada savuran hortum, çevremizde dolaştıkça büyüyordu.

Hortum büyüyerek bizden uzaklaşınca, hiçbir partikül zerreciğinin üzerimize sıçramadığını gözlemledik.

Kamuoyuna bu hortumdan daha çarpıcı bir mesaj olamazdı…

Önümüzdeki günlerde şiddetli bir rüzgar çıksa, anızlardan kaynaklı siyah tozlar yangınlardan daha korkunç sonuçlar doğuracaktır.

O hortumun görüntülerini paylaştım. Gerçekten dehşet verici bir kirliliğe neden oluyordu.

O alandan ayrılıp diğer köylere doğru yol almaya başladık. Silvan’ın çok sayıda köyünü dolaşıp, Malabadi’ye ulaştık.

Anız karşıtı sert açıklamalar yapan, edebiyat parçalayan klavye kahramanlarını ne yazık ki yanımızda göremedik. Önemli olan sanal alemde, ortamda anız karşıtı yazılar yazmak değildir. Anızdan etkilenen ve rahatsız olanların böylesi önemli etkinliklere katılıp, gücümüze güç katmaları gerekirdi diye düşünüyorum.

Umarım kamuoyuna verdiğimiz mesaj Diyarbakır çiftçilerine de ulaşır. Yine umarım görevlerini yapmayan Diyarbakır Valisi, Bismil ve Silvan Kaymakamları da çevrecilerin haberini duymuş ve utanmışlardır…

Sağlıkla kalınız.