Günlerdir ülkemizde yaşanan bir gelişmeyi ibretle izliyoruz…

Dolar, döviz, altın borcu olanlar ise endişe ile izliyorlar…

Dünyanın öteki ucunda bulunan, burada yıllarca(Aralıksız yazı yazdığım 1990 yılından beri), ‘En Büyük Şeytan’ diyerek tanımladığım Amerika, ülkemizdeki milyonlarca insanın geleceğini karartmaya çalışıyor…

Dünyanın en büyük emperyalist gücü, bu kez barutla, silahla değil, parasıyla bizi teslim almaya gayret gösteriyor…

Bakış açım yıllardır net; ABD, özellikle İkinci Dünya Savaşından sonra kurulu düzeniyle dünyanın her yerinde fitne ve fesat çıkaran, mazlumlarla zalimleri birbiriyle çarpıştıran, insanlardan Saddam tipi diktatörler, canavarlar yaratıp, çıkarına ters düştüğünde imha eden, sömürü mekanizmasıyla dünyaya egemen olmak isteyen, (maddeci anlamıyla) ‘en büyük şeytan’ konumundadır…

Evet, evet ABD veya Amerika özetle budur. Emperyalizmi tanımak ve bilmek isteyenlerin sadece Amerika’ya bakması yeterlidir.

****

Ülke yönetiminde hoşnut olmadığımız gelişmeler yaşanabilir, eleştirebileceğimiz yanlışlarla karşılaşabiliriz…

Yasama, yürütme, yargıda problemler, basının dördüncü kuvvet işlevinde sıkıntılarla yüzleşebiliriz…

Gelir dağılımında adaletsizlik, toplum kesimleri arasında uçurumu derinleştirebilir…

Bunlar bizim iç sorunlarımız, tartışır, kavga eder, çözmeye çalışır veya çalışmayız!..

Ey Amerika, ey en büyük emperyalist zalim güç, bütün bunlardan sana ne?..

Amacın yıllardır savurduğun, başka ülkelere demokrasi dersi vermek mi, kim inanır?

Ülkemizde iç karışıklık çıkararak, kaos ortamına hizmet etme amacın çok net değil mi?

**

**

Ev hapsine alınmış bir Rahip için bizi teslim almaya çalışıyorsun, yalan mı?

Bunu utanmadan dünya kamuoyuna da ilan ediyorsunuz…

 “Ya Rahibi salıverir, ya da ambargomuzu sürdüreceğiz” diyerek, keyfi hareket ediyorsunuz…

Paranıza güvenerek başka ülkelerin insanlarının huzuruyla oynamak, sizin emperyalist özünüze uygundur aslında.

Bunlar size yakışıyor…

****

BORSA, MORSAYI BİLMEM…

Borsadan, borsadaki gelişmelerden hiç anlamam.

Anlamadığım için de biliyorsunuz o alanla ilgili makalem de pek bulunmuyor.

Şöyle arşivimi tarasam, inanın çok az sayıda borsa ile ilgili yazıma ulaşabilirim.

Ne zaman ki ülkede paramızla ilgili vahim gelişmeler yaşanmış, borsa çıldırmış, Türkiye’nin birinci gündem maddesi olmuşsa, belki o zaman burada konu ile ilgili görüş belirtmişimdir.

Borsadaki her gelişme, her vatandaşı alakadar ettiği gibi, beni de ilgilendiriyor…

Günlerdir dolar ile yatıp, altın ile kalkıyoruz…

Euro ne oldu, çeyrek altın kaça fırladı?..

Merkez Bankası müdahale etti mi, dolar yine fırladı mı?

Dolarım, dövizim, servetim yok, ama gerçekten günlerdir borsa kabusu yaşıyoruz…

Amerika ne yapmak istiyor?

Yaşanan her acı gelişmeden dersler çıkarmak gerekir düşüncesindeyim.

****

Evet, yukarıda ifade ettiğim gibi ülkemizin iç sorunlarıyla ilgili olumsuzluklar olabilir, bu bizim iç sorunumuzdur. Amerika, sahte demokrasi ve insan hakları ile ilgili olarak meseleye yaklaşım göstermiyor.

O nedenle 24 Haziran’a kadar en sert eleştirilerden kaçınmayan muhalefet bile, ülkeyi idare edenlerin yanında saf tutuyor…

Çünkü haksız ve ahlaksızca bir saldırı ile karşı karşıyayız…

Irak’ta, Suriye’de vs coğrafyalarda ahlaksız bir politika izleyen, halkları, farklı fikir akımlarını birbirleriyle kapıştıran ve çatıştıran Amerika, hangi amaca hizmet ettiği bilinmeyen bir yönteme başvurarak döviz üzerinden bir kaos yaratmaya çalışmaktadır…

****

Bu oyunu herkesin görmesi lazım…

Çok yüklü miktarda dış borcumuz, yapılan yatırımlarda dolarla taahhütlerimiz var…

Dışa bağımlıyız…

Aşırı savurganlığımız açık bir gerçek…

Adalet terazimiz bozulmuş, adil bir gelir dağılımı için çabalamıyoruz…

Bu yanlışlarımızdan hızla vazgeçmeliyiz…

Adalet terazisini düzgün tutmalıyız…

Bu adımları atacak olursak, Amerika’nın hamlelerini boşa çıkaracağız…

Gün, ülkeyi idare eden yönetimin yanlışlarını eleştirme günü değildir. Zira kaos hepimize kaybettirir…

Bir gün Kore’ye saldırmaktan söz edip, ertesi gün lideriyle şartsız görüşme yapmaya koşan ABD’nin zihinsel kodları sağlam olmayan liderini iyi tanıyoruz. Onu başkan seçtiren güçler, bakalım kendisine ne zaman çark etme sinyalini verirler!..