Alışkanlıklar son derece güçlüdür. Bizim her türlü davranışlarımızı kimi araştırmacılara göre %95’ini- alışkanlıklarımız yönetir. Hayatımızın yönlendiren bütün kararları alışık olduğumuz şekilde alırız. Seçimlerimizin sadece %5’ini düşünerek yaparız.

Hepimiz bir çok konuda hiç düşünmeden, zihnimizde oluşmuş kalıpları ve kısa yolları kullanarak  karar alır ve harekete geçeriz. Zihnimizdeki bu kısa yolların hepsi, bizim alışkanlıklarımızın oluşturduğu kısa yollardır.


Bazı alışkanlıklarınızdan asla vazgeçemezsiniz; aşklarınız, tutkularınız, dinlediğiniz türkülerden, içtiğiniz sigaradan, kimi zaman mutluluk ve acılarınız asla ama asla siz isteseniz de bırakamadığınız yaşam kaynaklarınızdırlar.


Yemek sonrası içtiğiniz çay, çay sonrası yakılan bir sigara,


Makarnanın yanında yenilen ekmek,


Sevdiğinize bakıp ona gösterdiğiniz ruhsal tebessüm,


Sevdiğinizin size söylediği tatlı söylemler,


Dinlediğiniz kimi zaman arabesk kimi zaman pop tarzı müzikler,


Abdest alırken yeniden ve tekrardan vesveseyle bozulduğunu düşündüğünüz abdestler,


Saç tıraşı sonrası berberin hep fazla kestiğiniz düşündüğünüz anlar,


Sokak köşelerinde oturduğunuz tabureler ve içilen çaylar,


Sakal tıraşı olurken yüzünüzü önce sıcak suyla yumuşatmak,


Yeni bir giyim aldığınızda prova odasıyla boy aynasında iki elbise arasında ikilem yaşamanız,


Minibüse para verirken koltuğunuza geçtiğinizde, cebinizden yanlışlıkla para düşürüp düşürmediğinize bakmanız,


Bir gün giydiğiniz tişörtü ertesi gün giymeden önce kokup kokmadığınızı kontrol etmeniz,


İş yaparken yoğunluktan az önce istediğiniz sıcak içeceğin unutkanlıktan soğuması,


Sevdiğinizin fotoğrafına bakarken, her fotoğrafın çekildiği güne gidilen anımsayışlar,


Gülümseyişleriniz,

Acılarınız,

Kaybettikleriniz,

Kazandıklarınız,

Aileniz,

Aile kurmanız,

Düğününüz,

Kız istemeye giderken, tuzlu kahve içişiniz,

Beklentileriniz,

Bekleyip de alamadıklarınız,

Haksızlığa uğradığınız anlar…


Uzun yola çıkmadan önce mola verilecek yere yakın sıvı içeceklerin alınması, yoksa WC sendromları yaşanması…


Çoğu zaman bu enstantanelerle karşılaşmışsınızdır, hayatın vazgeçilmeyen ya da vazgeçmek istemediğiniz hem toplumsal fobileriniz hem de belli süre sonra yaptığınız her davranışın bir alışkanlık halini alması, işte asıl varmak istediğimiz konu da bu “ Mutluluk”.


Alışkanlıklar haline gelen davranışlarımız, yapılırken fark etmediğimiz bir mutluluk seremonisi yaşatıyor.


Kimi zaman mutluluk kavramının alışkanlıklarda gizli olmasını da fark edebilmek, yaptığımız her davranışın, bulunduğumuz an sonrasında göstereceği mutluluk olması da insana ayrı bir haz veriyor.


İnsanların alışkanlıklarını kırmak, davranışlarını değiştirmek zor hatta çok zordur. Birçok konuda “doğru olanı” bilse bile insanın bu doğruları hayata geçirememesinin nedeni de budur.


"Önce biz alışkanlıklarımızı oluştururuz, sonra da alışkanlıklarımız bizi oluşturur"
(John Dryden)