Akarsuyu böyle öldürüyoruz!

**Batman çayı ve Dicle nehri; en değerli içme suyu kaynaklarındandır. Yaklaşık 500 bin kişi Batman çayından içmesuyu kaynağı olarak yararlanıyor. Ancak Batman çayının korunması için duyarlı olması gerekenlerin bu konuda ciddi zaafları var.

**Batman çayı çevresindeki manzarayı dün özetlemiştik. Etraf çöp atıklarından geçilmiyor. DSİ, yıllardır hayata geçirmek istediği ‘ıslah’ projesinde maalesef bir adım mesafe katetmemiştir.

YAZIK OLUYOR AKARSUYA
Dünyada kurumayan nehirlerin başını Dicle çekiyor.
Dicle’nin kolu olan Batman çayından yaklaşık yarım milyon insan içme suyu kaynağı olarak yararlanıyor. Bir dönemler Petrol atıklarının sızdığı bu akarsu son yıllarda berrak akıyor.
Ancak bu önemli akarsuyun korunması için duyarlı olması gerekenlerin ne yazık ki ciddi zaafları da yok değil.
Batman çayı çevresindeki manzara tek kelimeyle korkunç.
Bims briket ve tuğla imalat atölyeleri akarsuyun dibinde.

Bir de şehrin atık suyu yeterli arıtılmadan Batman çayına karışıyor.
Bir dönemler asfalt fabrikasını bile çay kenarına kuranlar o yanlıştan son anda vazgeçmişti. 
Nedense bu olumsuzlukları birileri görmüyor.

ÇEVREYİ GÖREN YOK
Batman çayı yatağındaki tonlarca atık ve moloz yığınına herkes seyirci kalıyor. Oraya hiç bir denetim ekibi girmiyor.
Giremiyor...
Batman çayı kıyısında çevre felaketi yaşanıyor.
DSİ’nin yaptığı peyzaj çalışmalarının bir bölümü yarıda kalmış.
Ne zaman tamamlanacağı da meçhul?
Geçmişte büro, depo ve üretim ruhsatının geçici süreyle verildiği bazı tesisler arasında briket ve tuğla imalatçıları da var.
O imalatçılar, Batman çayı kıyısını terk etmek istiyor.

Fakat haklı olarak bir de ‘yer’ istiyorlar.
O tesis ve imalatçıları o bölgeye kaydıranlar, elbetteki şimdi ki yöneticiler değil.
Batman çayı kıyısının her geçen gün kirlenmesi ve atıkların bırakıldığı bir güzergah haline andırmışsa; buna göz yumanlar cezasız kalmamalı...