**Bu şehrin dününü yaşatan ‘sembolleri’ her ne kadar kaybettiysek de günümüzde hala bazı mahallelerde o figürler kaybolmuş değil. Örneğin Petrol-İş Sendikası sokağındaki Akyürek çeşmesi, 60 yıl öncesinin Yeni Mahallesi’ndeki cezaevi duvarı hala yıllara meydan okuyor.

**Batman’da 80’li yıllarda berber-kuaförler, hafta sonları hem düğünlere gider hem de mekanlarında müşterilerine hizmet verirlerdi. Şimdilerde o kuaförlerden tek-tükü kaldı aramızda.

AKYÜREK’TE 60 YILLIK ÇEŞME
‘Akyürek’ denilince Batman’da çoğu kesim, ‘bu isim nereden çıktı’ diyebilir…

Ancak gerçek de şu; Akyürek, adını TPAO’nun ilk personel müdürü Muhittin Akyürek’in soyadından alıyor.

1960 Yılların başında Site’ye alternatif olarak yapılan Akyürek mahallesinde o dönemlerde oturanların çoğu petrol emekçileriydi.

Site Mahallesine komşu olan Akyürek, mükemmel bir semtti.

Evlerin çatıları kiremittendi… Evlerin tavanı hem kiler hem de 60 yıl öncesinin doğa şartlarında yer yer diz boyunu bulan kar nedeniyle konutların zarar görmemesi için kiremit kullanılmıştı.

Petrol emekçilerinin dostu merhum Muhittin Akyürek, o mahallenin kurucularındandı.

60 Yıl önce kendi imkanlarıyla konut yapanlara demir-çimento yardımında bulunmuştu Akyürek…

O semtin eski cadde ve sokaklarında TPAO-Rafineri’nin asfalt izi vardı hala.

TPAO sitesinin komşusu Akyürek, bir zamanlar şanslı semtti. Herkes o mahallede oturamazdı. Şimdi ki gibi kaderine terk edilmemişti. Sineması vardı, park-bahçeleri çoktu.

İstanbul, Ankara ve diğer büyük şehirlerden petrol kentine gelenler önce Akyürek’e ayak basardı. DDY Garı, şehre yolculuk yapanların ilk durağıydı.

60 Yıl öncesinin Akyürek’in de petrol emekçilerini bir çatı altında toplayan Petrol-İş Sendikası vardı. O sendika binası, Akyürek’le örtüşmüştü. Site’ye yolculuk yapanların geçtiği Akyürek’te tam 60 yıl önce yine TPAO’nun mimarlarından Muhittin Akyürek’in sendika sokağında yaptığı 60 yıllık çeşme hala akıyor.

O çeşme hiç kurumadı… Eskiden bayram arifelerinde su kesintisi olduğunda mahalleli o çeşmeye koşar, kuyruk oluştururdu.

Hafta sonu yolumuzun düştüğü o güzergahtan akan çeşmeden içtiğimiz su, ‘şaşal’ kalitesindeydi. Hani derler ya ‘su gibi aziz ol’ diye.

O çeşmeyi güzergaha kazandıran merhum Muhittin Akyürek’i, saygı ve rahmetle anıyoruz.

80’Lİ YILLARIN BERBERLERİ…
70 ve 80’li yıllarda ‘Doğu’nun Paris’i’ dedikleri Batman’da berber-kuaförlük gözde meslekti.

O zamanlar Türkiye’nin petrol şehri Batman’da birçok kesim, TPAO ve Rafineri’de çalışıyordu. Kazanan petrol emekçileri, modayı yakından takip eder, giyim ile bakımını ihmal etmezdi.

Dönemin berber-kuaförlerinin mekanları dolardı.

Bahri Bayhan, Hikmet Zemin, Hasan Öz ve Cengiz Örgüç, bu şehrin eski berberlerindendir. Yılları İstanbul’da geçen kuaför Zeki ise son 20 yıldır dönüş yaptığı Batman’da kuaförlük mesleğini sürdürüyor.

40-50 Yıl öncesinde bu şehrin kuaförleri hafta sonu konuk oldukları düğün törenlerinde de iyi kazanırlardı…

Şimdilerde o gelenek de kalktı. Nişan ve düğünlerin yapıldığı salonlarda o gelenek-görenekler birden tarih oldu.

Batman’ın eski kuaförleri mesleklerinde titizlerdi…

Alın size tarihi bir kare…

Yıl; 1980… İş Bankası arkasındaki eski Nur Çayevi sokağında Hikmet Zemin’e ait kuaför salonunda çekilen kareye dikkatlice bakın. Hikmet Zemin, Hasan Öz ve Cengiz Ürgüç, koltukta tıraş olan bir müşterilerine nasıl hizmet ettiklerini gösteren bu kareye doğrusu şapka çıkartılır.

FOTOĞRAF SENFONİSİ…
Batman Çağdaş’ın nostalji köşesi bu şehrin dününe dair fotoğrafları okur ve o değerli kareleri okurlarıyla paylaşır…

Bu köşemiz, fotoğrafı yaşar ve yaşatır…

Batman’ın ilk günlük gazetesi şehrin yarısına tanıklık yapan marka yayın organıdır.

1984’ten beri tuttuğu arşiviyle Batman Çağdaş’ın senfoni gibi kara altının hikayesini anlatan siyah-beyaz kareler…

Batman Çağdaş, okurlarını sararan fotoğraflarla geçmişe götürüyor.

Dünü okurlarına anımsatan Batman Çağdaş, bir yerde şehrin 70 yıllık kimliğini de ön plana çıkarıyor.

Kısacası; nostalji her zaman güzeldir. Siz okurlarımızı bu nostalji köşemizle buluşturmaya devam edeceğiz.