… Zamanın sustuğu ve yeryüzünün dillendiği andı ekimin yirmi üçü…
Zaman susuyordu ve toprak akıyordu hayata…
Bir sonbahar vaktiydi beklenmezliğin düştüğü çukur…


Bir sonbahar vaktiydi yıkıntı…
Vakit…yerinde kaldı…
Günlerden bir gün…
Pazarlardan bir pazar…

Masmavi bir deniz kaldı 25 saniyeden geriye
Van ve Erciş’te
Ve parçalanmış yaşamların hüznü…
7.2’den…
25 saniyeden geriye…
Bir sonbahar vaktiydi…
Vakit yerinde kaldı… (Roza Seven)
Batman Sanat Tiyatrosu, sosyal sorumluluk bilinciyle yola çıktı ve bu yıl perdelerini “24 Saniye Deprem” oyunuyla açtı. Van Erciş’te yaşanan ve yaklaşık 600 kişinin ölümüne neden olan deprem konulu oyunla izleyicilerin karşısına çıkan Batman Sanat Tiyatrosu, sosyal bilinci zinde tutmayı amaçlıyor.

Oyuncular, yaşanan depremin etkisini ve bıraktığı izleri öyle derin verdiler ki; o anı yaşar gibi oldum ve zaman bir türlü geçmek bilmedi. Oyun 60 dakika sürdü ama 60 yıl kadar uzun geldi. Batman Sanat Tiyatrosu depremin etkilerini 25 saniyenin duygusuyla anlatırken, depremin travmalarını, enkazın yarattığı karmaşayı, kayıpları ve hayata dönüşleri birebir yaşamış gibi olmak tuhaf bir duyguydu.

Çaresizlik ne zor bir şeydi, ne yapacağını, nereye gideceğini bilememek... Elin kolun bağlı kalmak. Çığlıkların havada uçuşurken sesini duyuracak birini bulamamak. Hani bazen rüyalarımızda görürüz ya! sesimizi duyurmak isteriz de bir türlü duyuramayız. Sonra birisi uyandırır bizi ve ‘Şükürler olsun Rabbim rüyaymış’ diye seviniriz. Bir an bu depremin bir rüya olmasını ve bu rüyadan uyandırılmayı diledim. Bu nedenle 60 dakika bir türlü bitmedi.
25 saniye de ne yapılabilirdi? Oyunda en dikkat çekici nokta buydu. Hiçbir şey. Hiçbir şey yapılamazdı. İnsanoğlunun gayretiyle yapabileceği hiçbir şey yoktu. 25 saniye küçük bir nefes kadardı. Fakat gücümüzün yetemediği, yıkılan, biten, kaybolan, yok olan çok şey olmuştu ve yaşandı.
25 saniye etrafında motiflenen, sanatsal kaygılarla güçlenen, görsel ve duygusal ifade zenginliği taşıyan “25 Saniye Deprem” oyun için Ahmet seven diyor ki:

“Sanatın farklı renkten ve sesten insanları birleştiren gücüyle depremin yaralarını bir parça da olsa sarmak için sahneye çıkıyoruz. Şehrimizde tiyatro bir parça da olsa sarmak için sahneye çıkıyoruz. Şehrimizde tiyatro sanatının yerleşik hale gelmesi için çıkıyoruz. Şehrimizde tiyatro sanatının yerleşik hale gelmesi için çabaladığımız son dört yılda, yanımızda olan izleyicilerimizi bu üzücü durumu paylaşmak ve sıkıntıları beraber aşmak için sahnelerimize çağırıyoruz. Sanatla başlayıp sürdürdüğümüz yolculuğumuzda bize daima yol arkadaşlığı yapan izleyicilerimizle bu kez toplumsal bir olayın sancılarını paylaşmanın sorumluluğunu taşıyoruz.
Unutmamak için…      
Unutturmamak için…
Belleğimizi diri tutmak, 25 saniyeyi anlamak, anlatabilmek… Hissedebilmek… yalnız bırakmamak için … Yalnız kalmamak için içimizdeki hüzünde… Hüznü paylaşıp büyütmek ve rahat bir nefes olabilmek için…
Paylaşmak için acıyı… Şehrimizde misafir olan tüm kardeşlerimizin sıcaklığını paylaşmak için…Sahnelerimizi onurlandırmak için…
Hayatın küçük bir nefes kadar beklenmedik anlar barındırdığını saklamamak için…25 saniyede neler yapabileceğimizi ve yapamayacağımızı anlamak için…Anlatmak için…Anlayabilmek için…
25 saniye…
Sosyal sorumluluk projesi kapsamında ve kısa bir süre içinde hazırlanan oyunun gelirini Batman'da misafir edilen depremzedelere aktaracağız. Oyun Mart ayının sonuna kadar her hafta Salı günü sahnelenecek.”
25 saniye süren depreminin insan yaşamını ve dengesini nasıl sarstığını konu alan oyun oldukça etkileyiciydi. Sahne mükemmeldi. Işıklandırma yine öyle…
Batman sanat tiyatrosu yaklaşık 5 senedir, Batman ve Batman dışında sahneledikleri oyunlarla başarılı çalışmaları olan aktif ve duyarlı bir tiyatro. Ahmet Seven Batman’da tiyatroyu kurumsallaştıran bir isim. Oyunda rol alan ve emeği geçenleri performanslarından dolayı kutluyorum.