Kentimizin il statüsüne kavuşmasının üzerinden tam 27 yıl geçti. Merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal, kimsenin çok da beklemediği bir zamanda Batman’ın İl Statüsünü onayladı…
O tarih bizim için bir müjde oldu. Bir kurtuluş savaşı vermediğimiz halde il statüsüne kavuşma resmi tarihimiz olan 16 Mayıs’ın adını bile yaşattık… Batman için büyük bir müjde olan 16 Mayıs’ın adını, inşa ettiğimiz kentimizin en büyük şehir stadına verdik… Bizim için gerçekten müjdeydi, çünkü ufak bir bürokratik iş için Siirt’e gitmek zorundaydık. Bir memur aldığı hastalık raporunu Siirt’e onaylıyordu. Çünkü Siirt’e bağlı bir ilçe idik…


Siirt’e bağlı ancak ondan üç kat nüfusa sahip bir ilçe olan Batman’ımız, 16 Mayıs 1990 tarih ve 3647 sayılı kanunla Türkiye'nin 72. ili olma unvanına kavuşmuştur… Bugün 16 Mayıs 2017. Kentimizin tarihini anlatmak istemiyorum. Ancak örneğin Avrupa’da yazımı okuyacak okurların bilgisine sunmak için bir iki paragraflık bilgiye de yer vereyim: “Batman, Dicle Nehri ve onun yan kolları olan Batman ve Garzan çayları arasındaki havzada kurulmuş, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini Orta doğuya bağlayan karayolunun kenarında iskâna açılmıştır. Orta Çağda bu bölgede dolaşan Evliya Çelebi, Şerefhan Bidlisi ve Moltke gibi Müslüman ve Ecnebi Gezginlerin tümü, yazdıkları gezi notlarında ve yayınladıkları eserlerinde, Batman isminden sıkça bahsetmektedirler. Batman Nehri kenarındaki Batman Köyü, Batman Eyaleti veya Batman Beyliği gibi meskûn yerleşim birimlerinden bahisle, Maiferkeyn (Silvan) ve Hezo (Kozluk) Beyleri ile olan çatışmalarından, talan ve ganimetlerinden söz etmektedirler. Bilimsel bir kanıt olan bu örneklerde görüldüğü gibi, Batman ismi Orta Çağdan beri kullanıla gelmiş ve Batman Çayı ile bütünleşen bir isim olarak karşımıza çıkmıştır. 1935 yılına kadar, şimdiki yerinde bulunan İluh köyünü güneyden çevreleyen Raman Dağlarında 1940 lı yılların başında petrol bulununca, İluh Köyü büyük bir gelişme göstermiş ve yakınından geçen ‘Batman’ Çayı ile bütünleşen asıl adını 1950 yılında tekrar alarak İluh isminin kullanımı da terk edilmiştir.” Kaynak: http://www.batmankulturturizm.gov.tr/TR,56575/genel-bilgiler.html Hayır hayır, bu yazıdaki temel amacım kentimizin tarihine dikkat çekmek değildir. Bu kentin geleceği, daha güzel yarınları için bir
değerlendirme yapmak istiyorum. Evet, il statüsüne kavuşmamızın üzerinden 27 yıl geçmiş. Batman’da günlük yazılara 1990 yılının ilk aylarında, yani kentimiz henüz il statüsüne kavuşmamış iken başlamıştım. Kentimizin il statüsüne kavuşmasından duyduğum memnuniyeti ve bunun bize kazandıracaklarını anlatan yazılarımı hatırlıyorum…


Çeyrek asıdır bu kentte aralıksız günlük yazı yazmanın mutluluğunu ve sevincini ifade ederken, Allah’a şükrediyorum. Şükrediyorum çünkü gazete sahipleri dışında Batman’da aralıksız olarak 27 yıl günlük yazı yazan tek kişiyim. Benden biraz kıdemli, yani daha eski tarihte yazı yazmaya başlayan ve halen gazetecilik yapan meslektaşlarım var. Ancak arada bir yazılarına ara verdikleri için benim gibi düzenli ve aralıksız yazı yazan(Gazete sahipleri hariç) bulunmuyor. Evet, 27 yıl aralıksız yazılar yazan biri olarak kentimizin dününün tanığıyım. Bu zaman zarfından elimdeki kalemin hakkını vermeye çalıştım. Daha yaşanabilir bir Batman için mücadele verdim. 16 Mayıs’ın bu kent için büyük bir müjde olduğuna yukarıda dikkat çektim. Her 16 Mayıslarda kentimizin il statüsüne kavuşmasının sevincini resmi etkinliklerle kutladık. Şu yazımı kaleme aldığım sırada Batman Belediyesi 16 Mayıs’ı kutlama etkinliği için Eda Karaytuğ konseri hakkında bilgilendirme mesajı atmıştı…


Ayrıca ‘Manga’nın bugün saat 19.00 da belediyenin davetlisi olarak 16 Mayıs Şehir Stadında konser vereceğini hatırlatayım… İşte tam da bu vesile ile 16 Mayıs Şehir Stadından söz etmek istiyorum. Batman’a modern bir yeni şehir stadı kazandırıldı. Yakında Batman Petrolspor maçlarını izlemek için yeni stada gideceğiz. Bunun için emekleri geçenlere teşekkür ediyorum. Ancak kentimizin il statüsüne kavuşmasının müjdesi olan 16 Mayıs Şehir Stadı’nın yerinin betonlaştırılacağı yolundaki gelişmelere dikkat çekmeyi de görev biliyorum…
 

27 yıldır bu kentin güzel yarınları için yazılar yazan, öneriler sunan, gönüllü olarak hizmetlerde bulunan biri olarak 16 Mayıs Şehir Stadı’mızın ‘yeşil alan’ olarak, çok güzel bir parka çevrilmesini
talep ediyor ve öneriyorum. Lütfen il yöneticilerimiz, seçilmişlerimiz, atanmışlarımız ve duyarlı herkes sesimizi duysun; Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ), konutları başka yerlerde de yapabilir. Pek çok semt için bir nefes alma alanı olarak değerlendirilsin…

 

Batman Çevre Gönüllüleri Derneği’nin bir gönüllüsüyüm. Bu derneğin başlattığı 16 Mayıs Şehir Stadı’nın yeşil alan olarak değerlendirilmesi kampanyasına tüm kamuoyunun destek vermesi
gerektiğine inanıyorum. Bu dernek yöneticileri Sayın Valimizden randevu talep etmişlerdir. Bu dernek yöneticileri iktidar Milletvekilimiz Sayın Ataullah Hamidi, Ak Parti İl Başkanı Sayın Diyadin Uçar’la da görüşmeler yaparak destek talep etmişlerdir. Gençlik ve Spor İl Müdürümüz Sayın Halil Eren’in de
desteği alınmıştır. Konu zaten Batman Küçük Millet Meclisi’nin de gündemine taşınmıştı. 16 Mayıs Şehir Stadının yerinde beton bloklar, yapılar yükselmesini doğru bulmuyoruz. Çevrecilerin ifade ettiği gibi; ‘Antalya şehir stadı Batmandaki benzer yöntemle TOKİ’ye devr edilmiş, ancak başta Antalya Belediyesi ve iktidar partisi milletvekillerinin girişimi ile bu projeden vazgeçilerek stad yeri yeşil alan ve müzeye dönüştürülmesi kararlaştırılmıştır. İlla da stadın yıkılması gerekiyorsa başta yeşil alan ve park olmak üzere kültürel bir alana dönüştürülmesini talep ediyoruz.’ Geçtiğimiz günlerde bu konuda bir yorum daha yaparken, şunları ifade ederek makaleme son vermiştim; ‘Şimdi görev hepimize, ama en çok Batman dinamiklerine düşüyor. Bu kentin sivil toplum ve demokratik kitle örgütleri ve Batman kamuoyunun duyarlılığı ile daha yeşil bir Batman özlemimiz hasıl olabilir. 16 Mayıs’a kadar çok iyi bir kampanya yürüterek, ikinci bir müjde ile karşılaşmamızı dilerim.’ Evet, bu sözlerimi yineliyorum. 16 Mayıs bu kent için bir müjdeydi. Betonlaşma kentler için kara yazgı ve kabustur. Müjdemizi kabusa çevirmeyin lütfen…