**İluh deresindeki felaketin 10. Yıl dönümü yaklaşıyor. O derenin yarattığı tahribatı ne yazık ki unuttuk. Geçen haftaki İl Koordinasyon Kurulu toplantısında DSİ Bölge Müdürü Murat Dağdeviren’e, İluh’u sorduk.

**O toplantıda aldığımız yanıt doyurucu olmadığı gibi suçlanan yine o dere kenarındaki semt sakinleriydi. Gerçekten de aradan geçen 10 yılda o felaket bize çok da ciddi ders çıkartmadı.

O FELAKET BELLEKLERDE!
31 Ekim 2006...
İluh deresindeki felaketin tarihi.
Felaket sonrası 11 Ölü... 9 semte yayılan tonlarca çamur, yüzlerce semt sakinini evsiz-barksız bırakmıştı.
Çoğu çocuk o çamur ve suların altında yükselen yardım talepli çığlıkları, sonbaharın o soğuğunda dere yatağında el-ele tutuşan üç kardeşin o unutulmaz karesini unuttuk.
Yemek kuyruklarında ve çadırlarda gördüğümüz günler, çok çabuk hafızalardan silindi.
Prefabrik-konteynır hayat biraz uzun sürdü ama belleklerde çok uzun yer bulamadı.
Kira yardımları, konut kredileri hayatımızın bir parçasıydı.
Dere kenarında derme-çatma evler için yeni bir konut projesi amaçlanıyordu.

BİRİLERİ FELAKETİ UNUTTURDU
Felaketin birinci yıldönümünde, duyarlı Batmanlılar İluh deresinin etrafında toplandı.
Binler, belki de onbinler toplanmıştı.
“Unutmayacağız, unutturmayacağız” diye haykıran o topluluk, birbirine söz vermişti.
Sonra bir şeyler oldu.
Birileri bize o felaketi unutturdu.
Bunu başardılar.
O felaketin 10.yılının arifesindeyiz.
Felaketin yaşandığı mahallelerde değişen bir şey yok.
Bu 10 yıl, bize sel felaketinin bilincini vermedi.
Şimdi en azından o felakette yaşadığımız acıları hatırlayalım.
Kaybettiklerimizi analım.
Onlara borcumuzu ödeyelim...

ÇÖZÜLEMEYEN SORUN
31 Ekim 2016 sel felaketinden bugüne kalan büyük izlerinden biri de dere kenarındaki konutlardır.
Felaketin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen halen çözümsüzlüğü koruyan bu sorun siyasilerin ve şehri yönetenlerin şehir sorunlarına ilgisizliğin de bir göstergesidir.
Yasa gereği dere dibindeki derme-çatma konutların şimdiye dek yıkılması gerekiyordu.
Nedense ilgili merciler 10 yıldır süre uzatımlarıyla binaları ayakta tutarak bir beton tabutluk olmasını sağladı.
Bizim insanımızın canının bir değeri olmadığı için yıllardır ilgililer, soruna çözüm bulmak yerine yıkımı öteleyerek sorumluluktan kurtulmaya çalışıyorlar.

DERE GERÇEĞİ
Ve ne yazık ki bu dere taşkınlığı sırasında o konutların her biri başımıza yıkılacak.
Bu gerçek önümüzde dururken, bizler her yıl sonbahar döneminde o dereyi yazmaktan, konuşmaktan bıkarken, şehri yönetenler ve siyasilerin gündemine giremedi.
İluh deresinde bugüne dek ‘kentsel dönüşüm’ projesiyle ilgili ciddi bir çalışma yapılmadı.
Biz yine de bu sorunun çözümü için bundan sonra kayyum yönetiminin nasıl yol çizeceğini bilmiyoruz.
“Çözülemez denilen sorunları çözeceğiz” diyen yöneticilerin, İluh deresinin kentsel dönüşüme alınıp alınmayacağını net bir biçimde halka duyurmalıdır.
Yine bir sel taşkını olup o dere kenarındaki konutlar başımıza yıkılana kadar devam edeceğiz gibi....